Ulusal Milli takımımız sahasında, Çek Cumhuriyetine 2-1 yenilerek, güven kaybı yaşattı.

Sonuç beklenen gibi oldu.

Çünkü,

Futbolu, TFF'si tarafından bitirilen bir ülkenin, Ulusal Takımı da, doğal olarak biter.

Neden bu hale geldik?

Siyasiler tarafından, İki gazete sahibi diye Yıldırım Demirören, TFF Başkanı seçtirildi.

Beşiktaş'ı yönetemeyen ve batıran bir başkanı, Türk Futbolu'nu yönetmesi için seçtirmelerinin tek bir sebebi vardı. Emir eri gibi davranacak tek adamdı.

Tribünlerden hükümete gelen kötü tezahüratları durdurmak için, stadyumlar kapatılarak, taraftarlar dışarı atıldı.

Yasa ile Çalık Grubu'na para kazandırmak için, dünyada uygulaması bulunmayan, PASSOLİG icat edilerek, kombine almış taraftarlar bile maça girmekte zorlandılar.

Sen Lig maçlarını taraftarlara kapatıp, Milli maça "Kırmızı-Beyaz gelin, Passo Lig uygulaması yapmayacağım" diye bir de dalga geçer gibi çağrı yaparsan, bu samimiyetsizliğe kimse inanmaz.

3 Temmuz Şike olayında, gerekli cezaları vermeyip, üstelik mağdur oldular diye bu takımların lig yarışından kopmamaları için elinden geleni yaparsan, diğer takım taraftarlarını karşına alırsın.

TFF Başkanı, herkese aynı derecede yakın, aynı derecede uzak olmayı becerebilen, yaptıkları tutarlı, kulüplerin iç işlerine karışmayan, vizyonlu, tavşana kaç, tazıya tut şeklinde davranmayan ve en önemlisi futboldan anlayan güvenilir bir kişiliğe sahip olmalıdır. Aynı rahmetli Hasan Doğan gibi.

İşte o zaman, Türk Halkının desteğini alır, Milli Takım ruhunu yakalarsın.

Müslüman bir Ülkeyiz. Cenabı Hak Kuran-ı Kerimde, "Yüreğini karartma, seninle onu ilk ben karşılaştırırım" diye, biz kullarını ikaz etmiştir.

Ulusal Milli Takımımızı yönetenlerin, yüreklerini karartmaları nedeniyle, "Muhallebi yerken dişleri kırıldı".

Yıldırım Demirören ve Fatih Terim derhal Türk Futbolu'ndan ellerini çekmelidir.

Yoksa bunlar iyi günlerimiz olarak kalacaktır.