FLAŞ HABER

Futbol ve demans ilişkisi yeniden masada

08 Kasım 2020 Pazar 10:41

Futbol ve demans ilişkisi yeniden masada… ‘Cevaplar istiyorum!’ Futbolda kafa toplarının demans ile ilişkisi gündemde. Son olarak Bobby Charlton'a demans teşhisi konulurken, böylece 1966'da Dünya Kupası finalinde İngiltere formasıyla sahaya çıkan 11 isimden 5'i bu hastalığa yakalanmış oldu. Unutulmaz futbolcu Tony Cascarino da konuyla ilgili çarpıcı bir yazıya imza attı.

Futbol ve demans ilişkisi yeniden masada
Nobby Stiles’ın ölümü ve Sir Bobby Charlton’a demans teşhisi konmasının ardından bir süredir futbolun fikir masasında yer alan demans ve futbol ilişkisi yeniden konuşulmaya başlandı. İngiltere’nin 1966’da tek Dünya Kupası zaferini elde ettiği finalde oynayan 11 oyuncudan 5’inin demansa yakalanmış olması İngiliz basınında konunun güçlü bir şekilde gündeme gelmesini sağladı.

Futbolcuların altyapı da dahil olmak üzere kariyerleri boyunca kafa vuruşları yapmalarının demansı tetikleyebileceği öne sürülüyor. Bu korelasyon henüz emekleme aşamasında ancak 2002’de 59 yaşında yaşamını yitiren Jeff Astle’a 2014 yılında yapılan otopsinin raporunda Astle’ın beyninde kronik travmatik ensefalopati tespit edilmesi bakış açısını değiştiren olay oldu.

Ensefalopati: Beyin dokusunda genelde dejeneratif değişikliklerin görüldüğü hastalıklara verilen isim.

Kronik travmatik ensefalopati: Sinir sistemine zarar veren ve genellikle tekrarlanan kafa yaralanmaları sonucu ortaya çıkan ve demansa sebebiyet veren bir rahatsızlık.

İskoçya’da geçen yıl yapılan bir çalışma da bu otopsi raporunu destekler bir sonuca ulaştı. Glasgow Üniversitesi'ndeki araştırmanın lideri Prof. Willie Stewart, “Kafaya gelecek darbeleri azaltmak adına kafa vuruşlarına yaş sınırı getirmek güzel bir önlem ancak durumun ciddiyetine bakıldığında yeterli değil. Yaş grupları ve profesyonel seviyedeki futbolun tamamına bakılıp nerelerde efektif değişiklik yapılabilir, üzerine düşünmek gerek” dedi.

Araştırmaya göre bunama ve birçok sinirsel rahatsızlığın futbolcularda diğer insanlara göre 3,5 kat daha fazla görüldüğü kanıtlandı. Ancak araştırma, bu durumun direkt sebebini kafa vuruşları veya beyin sarsıntılarına bağlamayı başaramamıştı. Buna rağmen İskoçya Futbol Federasyonu, 12 yaşından küçük çocukların topa kafayla vurmasını engelleyen bir karar aldı. İskoçya, Avrupa’da ilk olurken ABD’de bu karar 2015 yılında alınmıştı.

‘Tüm kutucuklara tik atıyorum…’
The Times’a konuyu değerlendiren 58 yaşındaki İrlandalı unutulmaz eski futbolcu Tony Cascarino, “Demans peşimden gelecek ve ben cevap istiyorum” başlıklı yazısında demansa yakalanma riskinin çok yüksek olduğundan söz etti:

“Tüm kutucuklara tik atıyorum. Babam demans hastası, anne tarafımda da demans var ve iki sene önce beynimden tümör aldırdım. Ayrıca profesyonel bir futbolcu olarak kariyerim boyunca toplara epey kafa vurdum. Kısacası bir sigorta şirketinin bana teklif yaparken dejeneratif beyin rahatsızlıklarını kapsama alacağını sanmıyorum.”

Korkmadığını belirten Cascarino, yalnızca babasının durumuna düşmek istemediğini ve 6 yıl önce demansa yakalanan babasına baktıkça kendi geleceğini gördüğünü ifade etti. Cascarino hissettiklerini içtenlikle ve çarpıcı şekilde şöyle aktardı:

“50’li yaşlarının sonunda eski bir futbolcunun beynini gösteren taramanın sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmanın çok önemli olduğunu güçlü bir şekilde düşünmekteydim, tanı ne olursa olsun… Pek çok eski oyuncunun bir şeyleri unuttuğu yaşlar bu yaşlar. Bu yaşlarda iş ciddiye biniyor.

Bazen kelimelerimde kararsız kalıyorum ve on yıl önceki kadar berrak olmadığımı da biliyorum. Radyoda çalıştığımda, zaman zaman ancak artarak kelimeleri yanlış telaffuz ediyorum. Konsantrasyonumu korumak artık daha zor. Eşim, Jo, sözlerini tamamen yanlış söylesem de mutlulukla şarkılara eşlik etmeme çok gülüyor. Sadece Don McLean’in American Pie adlı parçasının sözlerini tamamen biliyorum. O şarkıyı söyleyemediğimde başımın dertte olduğunu anlayacağım.

Babamın kelimeleri yanlış telaffuz etmeye başladığı yaşlardayım. Babam, tam bir Del Boy karakteriydi, keskin zekalıydı. Okuması yazması yoktu ancak kurnazdı. Para kazanmanın yolunu hep bulurdu, şehre ayak uydurmuştu, zor durumlarda ayakta kalmasını bilirdi o yüzden günden güne eridiğini görebiliyordum.

Karşıma çıkabilecek durumdan korkmuyorum ancak önümdeki zaman dilimini bilmek istiyorum ki ona göre planlama yapmaya başlayayım. Tüm bilimsel makaleleri okumaya ve tüm uzmanlarla buluşmaya hazırım. Ancak eğer haysiyetimi yitireceksem, insana yaraşır bir şekilde yaşayamayacaksam o zaman bu dünyada kalmak istemem. Yardımlı intihardan yanayım. Demans ile yaşarken de hayatta olduğunuz için mutlu olabilirsiniz ama o, gerçek ben olmayacağım. Odadaki mevzu dışı kalmış insan olmak istemiyorum.”

Futbolun statükocu tavrı harekete geçme ve yenilikler getirme noktasında sevdiğimiz sporu hantal kılarken UEFA, nihayet Haziran 2020’de konuya dair adımını attı. UEFA, yaptığı resmi açıklama ile alt yaş gruplarında genç oyuncuları korumak adına kafa topu çalışmalarının mümkün olduğu kadar azaltılmasını ve boynu güçlendirecek egzersizlerin çalışmalara eklenmesini tavsiye etti.

UEFA, Almanya'dan Saarland Üniversitesi ve İskoçya'dan Hampden Sports Clinic ile ortak çalışma yürüterek tavsiye niteliğindeki bu kararını açıkladı ve aynı zamanda kafa vuruşlarının nasıl yapılacağı ile ilgili olarak bir yönerge de paylaşıldı.

Jeff Astle, Peter Bonetti, Tommy Carroll, Stevie Chalmers, Jack Charlton, Jimmy Conway, Duncan Forbes, Alan Jarvis, Frank Kopel, Billy McNeill, Martin Peters, Barry Pierce, Nobby Stiles, John Talbut, Mike Tindall ve Ray Wilson, İngiliz futbolunun demans ve Alzheimer’a verdiği kayıplar.

1966 Dünya Kupası finalinde forma giyen 11 İngiliz futbolcudan 5’i demansa yakalandı
Mike Sutton, Chris Chilton ve Sir Bobby Charlton ise demans ile mücadele eden isimler. The Guardian konuyla ilgili çarpıcı bir detayı ortaya koyuyor:

1966’da İngiltere’nin tek Dünya Kupası zaferini elde ettiği kadroda yer alan 6, finalde oynayan ise 5 ismin (Sir Bobby Charlton, Jack Charlton, Martin Peters, Nobby Stiles, Ray Wilson. Peter Bonetti ise yedek kaleci olarak kadrodaydı) demansla mücadele ediyor olması veya demansa bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmesi tesadüf olamaz.

Birleşik Krallık’ta 850 bini aşkın demans vakası bulunuyor. 65 yaşın üzerindeki her 14 kişiden demans hastası. 1966’da finalde oynayan 11 oyuncudan 5’inin demans hastası olduğunu düşünürsek bu oranın epey yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Aynı zamanda 11’de 5 gibi bir oran ile tüm nüfusu ele aldığımızda çıkan 10 binde 6 gibi bir oran kıyas kabul etmiyor.

Tüm bu verilerin ve acı haberlerin üzerine İngiliz futbolunun gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olarak kabul edilen Sir Bobby Charlton’a, kardeşinin demans kaynaklı vefatından aylar sonra aynı hastalığa yakalanması konuyu yeniden tartışmaya açtı. Koca bir devran olan futbolun ağır hareket ettiği aşikar ancak bu ciddi konu ile ilgili olarak yakın zamanda UEFA’nın, FIFA’nın ve yerel federasyonların gerekli adımları atması da her geçen gün daha elzem bir hal alıyor.

‘Türkiye'de ise 600 bin aile bu hastalıkla mücadele ediyor’
Türkiye Alzheimer Derneği’nin 29 Ağustos 2020 tarihli açıklamasına göre Türkiye’de 600 bin aile demans ve Alzheimer ile mücadele ediyor:

“Türkiye nüfusu içinde şu an toplam nüfusun yüzde 8.7'sini oluşturan 65 yaş üstü nüfus hızla artıyor. Buna karşın diğer yaş grupları bu hızda bir artış göstermiyor. Bu nedenle demans hastalarının sayısında hızlı bir artış izleniyor. Halen dünyada 47 milyon Alzheimer hastası var ve 2030'da 76 milyon ve 2050'de ise 135.5 milyon hasta olması bekleniyor. Türkiye'de ise 600 bin aile bu hastalıkla mücadele ediyor. Her 3 saniyede 1 kişi demans hastası oluyor.”

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan nöroloji uzmanı Doç Dr. Figen Yavlal çarpıcı bilgiler aktarırken yapılan çalışmalara göre profesyonel futbol oynamış kişilerde demansın daha erken yaşta başladığına dikkat çekti. Topa kafayla vurmanın da bir çeşit kafa travması olduğunu aktaran Yavlal, “Futboldaki kafa vuruşları da aslında bir çeşit kafa travması. Bu elbette haftada bir iki kez sokakta, halı sahada futbol oynayanlarda geçerli değil. Burada darbenin şiddetiyle beraber sürekliliği de çok önemli bir faktör. Damla damla akan suyun, taşta değişiklik yapması gibi düşünün” ifadelerini kullandı.

‘Çocuklar travmaya daha açık oluyorlar’
UEFA’nın çalışmasını destekler şekilde alt yaş gruplarında yapılan kafa vuruşu antrenmanlarına dikkat çeken Yavlal, “Futbol topuna kafayla vurmak için öncelikle çocukların boyun ve gövde kaslarını ona göre hazırlamaları lazım. Fakat çocuk yaş grubunda gövde ve boyun kasları çok güçlü değil. Bu durumda travmaya daha açık oluyorlar” dedi.

Yavlal, “Beyin içerisinde sinir hücrelerinin etrafında bir miyelin kılıfı var. Sinir hücresini koruyor bu kılıf. Çocuklarda miyelin kılıfı henüz tam olarak gelişmemişken, yani sinir hücreleri tam olarak korunamıyorken, bu travma sinir hücrelerinin gövdelerine yani aksonlara zarar verebiliyor” şeklinde konuşurken şunları aktardı:

“Yani iki önemli durum var. Birincisi boyun ve gövde kaslarının güçlü olmaması. İkincisi ise miyelin kılıfının yeterince gelişmemiş olması. Bu sebeplerle bu tip travmalar aksonal hasarı ve aksonal kaybı meydana getiriyor. Peki bu sonuçları hemen mi görürüz? Elbette hayır. İleriki yıllarda unutkanlıklarla, depresyonla, bilişsel fonksiyon kayıplarıyla ortaya çıkar. 14-16 yaşlarına kadar çocukların topa kafa ile vurmaları travma olarak kabul edilmeli ve; ya daha hafif toplar kullanılmalı ya da yapılan antrenmanlarda kafa topu çalışmaları yapılmamalı.”

Bu nörodejeneratif travmaların tespit edilmesinin aktif futbolculuk esnasında çekilecek MR’larla mümkün olmadığının da altını çizen Yavlal, “Futbolcuda çekilen bir MR’da bunu maalesef göremiyoruz. Bunlar gözle görülemeyecek kadar küçük bağlantılar oldukları için aksonlardaki kopmaların MR’la görülmesi mümkün değildir. İleriki yıllarda yaptığımız testlerle hastanın bilişsel fonksiyonlarındaki zayıflama ile bunu görebiliyoruz. Bunların direkt bir tetkikle tespit edilmesi ne yazık ki mümkün değil” dedi.

DERLEYEN / METİN AKTAŞOĞLU / Sözcü
Anahtar Kelimeler

Yorum Gönder