-Gezi olaylarından sonra tribünlerden yükselen Hükümet alehtarı tezahüratlar, Başbakanı rahatsız edince, TFF Başkan ve yönetimi, hemen kötü tezahürata verdiği cezaların süresini kaldırdı.Ve Ligimizin ikinci yarısını, bir çok takımımızın, seyircisiz oynamasına neden olundu. Maçların GÖZLEMCİLERİ öyle etkilenmişlerdi ki, naklen yayınlanan maçlarda, duyulmayan kötü tezahüratları bile, edilmiş gibi rapor ederek kulüplerin haksız cezalara maruz kalmasına neden oldular. Bu konuda başarılı olarak 13.000 seyirci ortalaması ile oynanan, Türkiye Futbol Ligi maçları, seyircisiz oynanmaya başlandı. Zaten iflas etmiş kulüplere bir darbe de seyircilerin tribünlerden uzaklaştırılması ile vuruldu.Önümüzdeki senenin KOMBİNE Satışlarına, bu olaylar nedeniyle büyük darbe vuruldu.PASOLİG kartı, ligin bitmesine beş hafta kala, uygulamaya geçilerek, taraftarlardan beş maç için bedel ödenmesi istendi.Halbuki bu uygulamayı yeni sezonda başlatabilirdi. Yani tribünleri boşaltmak için, her şey yapıldı.
-6222 sayılı yasa ile kötü tezahürat ve şiddeti önlemeyi beceremeyenler, tribünleri boşaltarak, maçları kadın ve çocuklara izlettirdiler.Bursaspor böyle bir maçta kadın ve çocukların kötü tezahüratları nedeniyle, cezalı maçında, bir ceza daha aldı.
-Deplasmana giden takımın, o şehirdeki taraftarlarının kötü tezahüratı nedeniyle, kendi şehrinin takımının kombinesini almış taraftarlar, sahalarında maçlarını izleyemediler. Başkalarının yaptığı eylemler nedeniyle mağdur oldular. Dünyada bu tür adaletsiz ve haksız uygulamalar, sadece Türkiye'de var.
-MEDYA; özellikle isimlerini yazacağım. Başta LİG TV, NTV,TRT, BEYAZTV olmak üzere, proğramlarında GALATASARAY'ı Linç ettiler.GALATASARAY'ın Resmi Televizyonundan aldıkları görüntüleri verirken bile, GS Logosunu sakladılar. FENERBAHÇE alehine yapılan hakem hatalarını günlerdir eleştirdiler, hakemleri baskı altına aldılar, GALATASARAY alehine yapılan hakem hatalarının üstünde bile durmadılar. GALATASARAY'ın, her Şampiyonlar Ligi maçı öncesi, farklı mağlup olur diye yorumlar yapılarak, ortamı negatife çevirmeye çalıştılar.GALATASARAY'a yapılan saldırılara, kendi camiasında futbol oynamış, efsane olmuş futbolcu eskileri de, Fatih hocalarının intikamını almak ve MEDYA'da iş bulabilmek için katıldılar.Çünkü, GALATASARAY'a vurmak prim yapıyordu. Özellikle Demirören'in sahibi olduğu Gazetelerde ve İnternet Sitelerinde, GALATASARAY ile ilgili yalan haberler yazıldı, bu yalan haberleri GALATASARAY kulubü TEKZİP etmekten yoruldu.Gazetecilik adına rezalet olan bu duruma bile kayıtsız kalındı.
-Bu kadar üstüne gidilen GALATASARAY'ın, sanki bu yetmezmiş gibi, her gün FLORYA ile ilgili, kavga ve Futbolcular arasında bölünmüşlük var haberleri servis edilmeye başlanarak, GALATASARAY Başkanı ve yönetimi telaşlandırıldı, FLORYA ile ilgili Terim sonrası boşluğu dolduracak yöneticiler atanmaya çalışıldı.Olmayan sorunlar varmış gibi algılanınca, Futbolcular da bundan olumsuz etkilendi.
-GALATASARAY- FENERBAHÇE maçından sonra, TFF Başkanı Demirören; MELO ile ilgili, derhal gönderilmeli açıklamasını yaptı.Üstelik NOUMA olayındaki BEŞİKTAŞ yönetiminin davranışını örnek vererek. Ama kendisi gibi, bizleri de balık hafızalı zannettiği için bir şeyi, atlamıştı. NOUMA olayında yönetim içerisinde yapılan oylamada NOUMA kalsın diyen yöneticilerin başında kendisi geliyordu.EMRE'nin yaptıklarının yanında MELO'nun yaptıkları daha masum kalırken EMRE için açıklama yapmayan Demirören, konu GALATASARAY olunca, TFF Başkanı olduğunu unutup, GALATASARAY Kulübü ve Futbolcuları hakkında demeç vermeye devam ederek TARAFSIZLIĞINI kanıtladı:))
TFF Başkanı Demirören, NTV'de Rıdvan Dilmen ve Gültekin Onay'ın proğramına çıktı.Kendisine yalakalık yapan yorumcular, cesurca sorulması gerekenleri soramadılar.Çünkü, Demirören'in Gazetelerinde maaşlı çalışan yazarlarıydılar. Daha sonra BEYAZ TV'de kendisini doğrucu Davut olarak gören AHMET ÇAKAR'ın ve kendi Gazetesinde yazan Sinan Engin'in proğramına çıkan Demirören'e AHMET ÇAKAR şu soruyu soramadı.Beşiktaş'ın Başkanı iken sahte evrak yüzünden, UEFA Beşiktaşa ceza verdimi, şike davası sizin döneminizde oldu, fakat siz, haberiniz yokmuş gibi davranarak arkadaşlarınızı neden korumadınız diyemedi.Şunuda soramadı.UEFA'da, Başkanı olduğunuz kulübünüz, evrakta sahtekarlıktan yargılanırken, hangi yüzle TÜRK FUTBOL FEDERASYON'u başkanı olarak oralara gidebildiniz, diyemedi.
-Şımarık ve zengin çocuğu olarak kural, kanun tanımayan Demirören, Beşiktaş Başkanıyken kulübünü nasıl yönetti ise, TF Federasyonunu da aynı sistemle yönetti. Buna dayanamayan iki AS BAŞKANI istifa etti. Çünkü vicdanları, Demirörenin haksız uygulamalarını ve tek adam olarak yönetme şeklini, kabul edememişti.
-Türk futbolu Dünya sıralamasında habire gerilerken, çıktığı TV Proğramlarında hep projelerden bahsetti ama hiçbirini açıklayamadı.Hep arkadaşlar çalışıyor dedi. Çünkü Demirören'in bulunduğu yerde PROJE yapılamamakta, sadece siyasilerin telkinleri ile davranılmaktaydı. Seçim takvimine göre ŞİKE Davasının en büyük sanığı AZİZ YILDIRIM'ın kesinleşmiş hapis cezası bile, bir türlü infaz edilemedi.Üstelik Demirören, böyle durumdaki kulüp Başkanın resmi olmayan Kupa törenine katılarak protestolar altında Şampiyonluk kupası verdi. Başkanı olduğu Liginde, maçlara gitme cesaretinin kendinde bulamaz iken, konu FENERBAHÇE olunca, kupa törenine katılarak, TARAFSIZLIĞINI tüm TÜRKİYE'ye gösterdi.
-6222 sayılı yasa ile kötü tezahürat ve şiddeti önlemeyi beceremeyenler, tribünleri boşaltarak, maçları kadın ve çocuklara izlettirdiler.Bursaspor böyle bir maçta kadın ve çocukların kötü tezahüratları nedeniyle, cezalı maçında, bir ceza daha aldı.
-Deplasmana giden takımın, o şehirdeki taraftarlarının kötü tezahüratı nedeniyle, kendi şehrinin takımının kombinesini almış taraftarlar, sahalarında maçlarını izleyemediler. Başkalarının yaptığı eylemler nedeniyle mağdur oldular. Dünyada bu tür adaletsiz ve haksız uygulamalar, sadece Türkiye'de var.
-MEDYA; özellikle isimlerini yazacağım. Başta LİG TV, NTV,TRT, BEYAZTV olmak üzere, proğramlarında GALATASARAY'ı Linç ettiler.GALATASARAY'ın Resmi Televizyonundan aldıkları görüntüleri verirken bile, GS Logosunu sakladılar. FENERBAHÇE alehine yapılan hakem hatalarını günlerdir eleştirdiler, hakemleri baskı altına aldılar, GALATASARAY alehine yapılan hakem hatalarının üstünde bile durmadılar. GALATASARAY'ın, her Şampiyonlar Ligi maçı öncesi, farklı mağlup olur diye yorumlar yapılarak, ortamı negatife çevirmeye çalıştılar.GALATASARAY'a yapılan saldırılara, kendi camiasında futbol oynamış, efsane olmuş futbolcu eskileri de, Fatih hocalarının intikamını almak ve MEDYA'da iş bulabilmek için katıldılar.Çünkü, GALATASARAY'a vurmak prim yapıyordu. Özellikle Demirören'in sahibi olduğu Gazetelerde ve İnternet Sitelerinde, GALATASARAY ile ilgili yalan haberler yazıldı, bu yalan haberleri GALATASARAY kulubü TEKZİP etmekten yoruldu.Gazetecilik adına rezalet olan bu duruma bile kayıtsız kalındı.
-Bu kadar üstüne gidilen GALATASARAY'ın, sanki bu yetmezmiş gibi, her gün FLORYA ile ilgili, kavga ve Futbolcular arasında bölünmüşlük var haberleri servis edilmeye başlanarak, GALATASARAY Başkanı ve yönetimi telaşlandırıldı, FLORYA ile ilgili Terim sonrası boşluğu dolduracak yöneticiler atanmaya çalışıldı.Olmayan sorunlar varmış gibi algılanınca, Futbolcular da bundan olumsuz etkilendi.
-GALATASARAY- FENERBAHÇE maçından sonra, TFF Başkanı Demirören; MELO ile ilgili, derhal gönderilmeli açıklamasını yaptı.Üstelik NOUMA olayındaki BEŞİKTAŞ yönetiminin davranışını örnek vererek. Ama kendisi gibi, bizleri de balık hafızalı zannettiği için bir şeyi, atlamıştı. NOUMA olayında yönetim içerisinde yapılan oylamada NOUMA kalsın diyen yöneticilerin başında kendisi geliyordu.EMRE'nin yaptıklarının yanında MELO'nun yaptıkları daha masum kalırken EMRE için açıklama yapmayan Demirören, konu GALATASARAY olunca, TFF Başkanı olduğunu unutup, GALATASARAY Kulübü ve Futbolcuları hakkında demeç vermeye devam ederek TARAFSIZLIĞINI kanıtladı:))
TFF Başkanı Demirören, NTV'de Rıdvan Dilmen ve Gültekin Onay'ın proğramına çıktı.Kendisine yalakalık yapan yorumcular, cesurca sorulması gerekenleri soramadılar.Çünkü, Demirören'in Gazetelerinde maaşlı çalışan yazarlarıydılar. Daha sonra BEYAZ TV'de kendisini doğrucu Davut olarak gören AHMET ÇAKAR'ın ve kendi Gazetesinde yazan Sinan Engin'in proğramına çıkan Demirören'e AHMET ÇAKAR şu soruyu soramadı.Beşiktaş'ın Başkanı iken sahte evrak yüzünden, UEFA Beşiktaşa ceza verdimi, şike davası sizin döneminizde oldu, fakat siz, haberiniz yokmuş gibi davranarak arkadaşlarınızı neden korumadınız diyemedi.Şunuda soramadı.UEFA'da, Başkanı olduğunuz kulübünüz, evrakta sahtekarlıktan yargılanırken, hangi yüzle TÜRK FUTBOL FEDERASYON'u başkanı olarak oralara gidebildiniz, diyemedi.
-Şımarık ve zengin çocuğu olarak kural, kanun tanımayan Demirören, Beşiktaş Başkanıyken kulübünü nasıl yönetti ise, TF Federasyonunu da aynı sistemle yönetti. Buna dayanamayan iki AS BAŞKANI istifa etti. Çünkü vicdanları, Demirörenin haksız uygulamalarını ve tek adam olarak yönetme şeklini, kabul edememişti.
-Türk futbolu Dünya sıralamasında habire gerilerken, çıktığı TV Proğramlarında hep projelerden bahsetti ama hiçbirini açıklayamadı.Hep arkadaşlar çalışıyor dedi. Çünkü Demirören'in bulunduğu yerde PROJE yapılamamakta, sadece siyasilerin telkinleri ile davranılmaktaydı. Seçim takvimine göre ŞİKE Davasının en büyük sanığı AZİZ YILDIRIM'ın kesinleşmiş hapis cezası bile, bir türlü infaz edilemedi.Üstelik Demirören, böyle durumdaki kulüp Başkanın resmi olmayan Kupa törenine katılarak protestolar altında Şampiyonluk kupası verdi. Başkanı olduğu Liginde, maçlara gitme cesaretinin kendinde bulamaz iken, konu FENERBAHÇE olunca, kupa törenine katılarak, TARAFSIZLIĞINI tüm TÜRKİYE'ye gösterdi.
Yorum Gönder