Galatasaray, Sivasspor deplasmanından, 3-2 galibiyet ile üç puan alarak dönüyor.
Galatasaray, bu devrenin birinci kırılma maçını, hakemlere rağmen kazandı.
Yazımın başlığından ne demek istediğimi anlatacağım.
Galatasaray, Sivasspor maçını Cumartesi gecesi, Beşiktaş ise Eskişehir deplasmanında Pazar gecesi, Fenerbahçe sahasında oynayacağı Akhisarspor maçını Pazartesi gecesi oynayacak.
Bu maçların programını yapan kurum TFF.
Sivas'ta havanın gece eksi 10 derece olacağı 25 gün evvelinden belli. Maçı üstelik gece oynatıyorsun. Hadi madem oynatacaksın Sivas seyircisinin günahı ne? Bari, gündüz oynat.
Beşiktaş, İngiltere deplasmanından dönecek, maç Eskişehir deplasmanı, hava eksi derecelerde ve gece oynanacak.Ya ayıptır yazıktır. İngiltereden gelecek takıma bir idman bile yapmadan araya maç koymanın manası ne? Bari maçının erteleme talebini kabul etmedin, maçını Pazartesi oynat.
Fenerbahçe; kendi sahasında P.tesi havaların en olumlu sıcaklığında Akhisarspor ile oynayacak. Avrupada olmayan bir Fenerbahçe'nin maçı neden Pazartesi günü oynanıyor. TFF bu işleri nasıl organize ediyor. Mantıklı bir dayanağı var mı?
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş az puan farklarıyla şampiyonluk mücadelesi veriyorlar. Buna rağmen tribünleri bomboş. Niye, çünkü Şampiyon belli.
Futbol neticesi önceden belli olmayan heyecanı bol bir oyundur. Ey TFF!!! sen bu oyunu, yaptığın uygulamalar ile sonu belli film haline getirdin.
Medya; özellikle yayıncı kuruluş Maraton programında yaptıkları yorumlarla, Fenerbahçe'nin haklarını sonuna kadar takip edip, Hakemleri baskı altına alacak yorumlarda bulunuyorlar. Bu nedenle hakemler Fenerbahçe lehine en ufak bir avantaj arayıp, hemen düdüklerini çalıyorlar. Verilen penaltılar şaibeli. Galatasaray'ın verilmeyen penaltıları ve faulleri ile ilgili yüzeysel yorumlar ile geçiriyorlar. Beşiktaş'ın Bursaspor karşısında kazandığı penaltıya medyanın büyük çoğunluğu "Penaltı" dedi ve ne kadar tarafsız olduklarını belli ettiler.
Bu gece Sivas'ta; yan hakem Orkun Aktaş, Olcan ile Cicinyo arasındaki mücadeleye,faul kararı vermesi için hakem Hüseyin Göçek'i uyardı ve hakem faul karar verdi. Bu atışın sonunda Galatasaray golü yedi. Buna faul çalan hakem, Alex Telles'in pozisyonuna penaltıyı veremedi.Skora göre maç yönettiler.
Maç içerisinde verilen hakem kararları, kendini yere atarken bağıran Sivaspor'lu futbolcuların lehine verildi. İlk yarı bitimi topu yan hakeme veren Muslera'ya sarı kart gösterildi.
Türk hakemleri çok uyanık. TFF hangi takımın şampiyon olmasını istiyorsa kuvvetli önsezileri ile hemen o takımı destekliyorlar ve her hafta maç almaya devam ediyorlar. Yani karşılıklı kazan-kazan sistemi.
Bu yazdıklarıma Yıldırım Demirören ne cevap verecek? Karşısına geçen gazeteciler TFF'nin maç organizasyonları, hakemler ve medyanın Fenerbahçe'ye verdikleri desteği cesaretle soramıyorlar. Duayen Şansal Büyüka bile.
Netice olarak; Türk Futbolu'nu yönetmeyi beceremeyen, organizasyon yapma becerisi ve yetisi taraflı davranması nedeniyle adaletsiz olan, futbolun heyecanını öldüren, tekrar TFF Başkanı olabilmek için Fenerbahçe'yi Şampiyon yapmaya uğraşan Yıldırım Demirören.
Lütfen; TV'lere çıkıp, biz futbolseverlere masal anlatıp dalganı geçme. Biz senin kadar (Apdal) değiliz.
Galatasaray, bu devrenin birinci kırılma maçını, hakemlere rağmen kazandı.
Yazımın başlığından ne demek istediğimi anlatacağım.
Galatasaray, Sivasspor maçını Cumartesi gecesi, Beşiktaş ise Eskişehir deplasmanında Pazar gecesi, Fenerbahçe sahasında oynayacağı Akhisarspor maçını Pazartesi gecesi oynayacak.
Bu maçların programını yapan kurum TFF.
Sivas'ta havanın gece eksi 10 derece olacağı 25 gün evvelinden belli. Maçı üstelik gece oynatıyorsun. Hadi madem oynatacaksın Sivas seyircisinin günahı ne? Bari, gündüz oynat.
Beşiktaş, İngiltere deplasmanından dönecek, maç Eskişehir deplasmanı, hava eksi derecelerde ve gece oynanacak.Ya ayıptır yazıktır. İngiltereden gelecek takıma bir idman bile yapmadan araya maç koymanın manası ne? Bari maçının erteleme talebini kabul etmedin, maçını Pazartesi oynat.
Fenerbahçe; kendi sahasında P.tesi havaların en olumlu sıcaklığında Akhisarspor ile oynayacak. Avrupada olmayan bir Fenerbahçe'nin maçı neden Pazartesi günü oynanıyor. TFF bu işleri nasıl organize ediyor. Mantıklı bir dayanağı var mı?
Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş az puan farklarıyla şampiyonluk mücadelesi veriyorlar. Buna rağmen tribünleri bomboş. Niye, çünkü Şampiyon belli.
Futbol neticesi önceden belli olmayan heyecanı bol bir oyundur. Ey TFF!!! sen bu oyunu, yaptığın uygulamalar ile sonu belli film haline getirdin.
Medya; özellikle yayıncı kuruluş Maraton programında yaptıkları yorumlarla, Fenerbahçe'nin haklarını sonuna kadar takip edip, Hakemleri baskı altına alacak yorumlarda bulunuyorlar. Bu nedenle hakemler Fenerbahçe lehine en ufak bir avantaj arayıp, hemen düdüklerini çalıyorlar. Verilen penaltılar şaibeli. Galatasaray'ın verilmeyen penaltıları ve faulleri ile ilgili yüzeysel yorumlar ile geçiriyorlar. Beşiktaş'ın Bursaspor karşısında kazandığı penaltıya medyanın büyük çoğunluğu "Penaltı" dedi ve ne kadar tarafsız olduklarını belli ettiler.
Bu gece Sivas'ta; yan hakem Orkun Aktaş, Olcan ile Cicinyo arasındaki mücadeleye,faul kararı vermesi için hakem Hüseyin Göçek'i uyardı ve hakem faul karar verdi. Bu atışın sonunda Galatasaray golü yedi. Buna faul çalan hakem, Alex Telles'in pozisyonuna penaltıyı veremedi.Skora göre maç yönettiler.
Maç içerisinde verilen hakem kararları, kendini yere atarken bağıran Sivaspor'lu futbolcuların lehine verildi. İlk yarı bitimi topu yan hakeme veren Muslera'ya sarı kart gösterildi.
Türk hakemleri çok uyanık. TFF hangi takımın şampiyon olmasını istiyorsa kuvvetli önsezileri ile hemen o takımı destekliyorlar ve her hafta maç almaya devam ediyorlar. Yani karşılıklı kazan-kazan sistemi.
Bu yazdıklarıma Yıldırım Demirören ne cevap verecek? Karşısına geçen gazeteciler TFF'nin maç organizasyonları, hakemler ve medyanın Fenerbahçe'ye verdikleri desteği cesaretle soramıyorlar. Duayen Şansal Büyüka bile.
Netice olarak; Türk Futbolu'nu yönetmeyi beceremeyen, organizasyon yapma becerisi ve yetisi taraflı davranması nedeniyle adaletsiz olan, futbolun heyecanını öldüren, tekrar TFF Başkanı olabilmek için Fenerbahçe'yi Şampiyon yapmaya uğraşan Yıldırım Demirören.
Lütfen; TV'lere çıkıp, biz futbolseverlere masal anlatıp dalganı geçme. Biz senin kadar (Apdal) değiliz.
Yorum Gönder