Galatasaray, deplasmanda Konyaspor ile 0-0 berabere kaldı.
-Bazen takımların üzerinde kara bulutlar dolaşır.''Muhallebi yerken dişi kırılanlar'' gibi şansız neticeler alır.
-Futbol kültürü yerleşmiş ülkelerin taraftarları, güncel skorlara göre değil, takımının her daim yanında olan taraftarlardır, takımlarını bu tür bunalımlardan çıkartacak desteği ebediyen vermektedirler.
-Herkesin takdir ettiği ULTRASLAN'lar alınan bir iki kötü neticeden sonra, başta Selçuk olmak üzere,kendilerine son iki yılda, iki şampiyonluk ve Avrupa'da başarılar yaşatmış futbolcularını eleştirmeye ve protesto etmeye başladılar.
-GALATASARAY'lılık, sadece takımını iyi günündeyken değil, her türlü şartlarda desteklemektir.
-Çoğunluğu Üniversite mezunu olan ve Ülkemizdeki Siyasetin futbol'umuzu ne hale getirdiğinden haberdar, TFF başkanının nasıl atandığını bilen taraftarların bu tutumlarını anlamakta güçlük çekiyorum.
-Tribünlerdeki panik, takımın Teknik heyetinden, futbolcusuna ve yönetimine kadar yansımaktadır.
-Aralarında Sorunlar var diye futbolcularla ilgili dedikodular yayılmaya, atılan gol'ün sevincindeki davranışlardan da, tahliller yapılmaya başlandı.
-Başkan ve yöneticiler problem var diye telaşlanarak, hatalar yapmakta, demeç ve davranışlarıyla paniğin artmasına sebep olmaktadırlar.
-Aslında kendi takımlarının yaşadığı sıkıntıları,Avrupa'nın bir çok büyük takımlarının da yaşadığını görmeleri gerekmekteydi, oradaki Başkan,yönetimi ve taraftar davranışları örnek alınmalıydı.
-Zaten MEDYA, FEDERASYON,YORUMCULAR,SİYASET senin hata yapmanı bekliyorlar.Sen bu bilincle davranarak bunlara koz vermeyeceksin.
-GALATASARAY'ın ekonomik ve Marka değeri açısından arayı açmasını engellemek için, herkes elbirliği yapmaktadır.
-Bu sene ikinci olmak kötü bir netice değildir.Çünkü GALATASARAY'ın kurucusu ''Amacımız Ecnebi Takımları Yenmektir.'' diyerek Vizyonunu ve hedefini koyarak mesajı vermiştir.
-GALATASARAY'lıyım diyen herkes, bu vizyon ve hedefe bağlı kalarak,her sene takımlarını Avrupa Liglerinde oynatacak neticelere göre değerlendirmelidir.
-En büyük rakipleri, küçük düşünerek, her yıl Türkiye Ligi Şampiyonluğunu hedeflemekten, ne Avrupa'da tanınmakta, ne de marka değerleri artmaktadır.
-GALATASARAY'ın tek problemi gereksiz paniktir. Taraftarlarımız ve Yönetimimiz bu bilinçle hareket etmelidir.Teknik Heyetimizi ve Futbol takımımızı rahat bırakmalıyız.Her türlü neticeye açık futbol oyununda, takımlarını, alınan skorlara göre değil, amaçlarına ulaşacak araç olan derecelerinde, başarılı olduğunun bilinciyle davranarak desteklemek gerekmektedir.
-Herkes Hafta içi TV'de Dizi seyrederken, AVRUPA ŞAMPİYONLAR LİGİN'de maçlarını izlediğiniz GALATASARAY'ın; tüm futbolcularına sahip çıkmak,onları tekrar o başarıları yakalamaya motive edecektir.
-Bütün maçlarımızda, tribünleri doldurmalıyız.Netice ne olursa olsun,futbolcularımızı bir sonraki maçlarına hazırlayacak moral desteğini vermeliyiz.
-Unutmayın ki; TFF'nin yönettiği Lig'de oynayarak AVRUPA'da başarılı olmak sadece GALATASARAY'a mahsustur.
-Bazen takımların üzerinde kara bulutlar dolaşır.''Muhallebi yerken dişi kırılanlar'' gibi şansız neticeler alır.
-Futbol kültürü yerleşmiş ülkelerin taraftarları, güncel skorlara göre değil, takımının her daim yanında olan taraftarlardır, takımlarını bu tür bunalımlardan çıkartacak desteği ebediyen vermektedirler.
-Herkesin takdir ettiği ULTRASLAN'lar alınan bir iki kötü neticeden sonra, başta Selçuk olmak üzere,kendilerine son iki yılda, iki şampiyonluk ve Avrupa'da başarılar yaşatmış futbolcularını eleştirmeye ve protesto etmeye başladılar.
-GALATASARAY'lılık, sadece takımını iyi günündeyken değil, her türlü şartlarda desteklemektir.
-Çoğunluğu Üniversite mezunu olan ve Ülkemizdeki Siyasetin futbol'umuzu ne hale getirdiğinden haberdar, TFF başkanının nasıl atandığını bilen taraftarların bu tutumlarını anlamakta güçlük çekiyorum.
-Tribünlerdeki panik, takımın Teknik heyetinden, futbolcusuna ve yönetimine kadar yansımaktadır.
-Aralarında Sorunlar var diye futbolcularla ilgili dedikodular yayılmaya, atılan gol'ün sevincindeki davranışlardan da, tahliller yapılmaya başlandı.
-Başkan ve yöneticiler problem var diye telaşlanarak, hatalar yapmakta, demeç ve davranışlarıyla paniğin artmasına sebep olmaktadırlar.
-Aslında kendi takımlarının yaşadığı sıkıntıları,Avrupa'nın bir çok büyük takımlarının da yaşadığını görmeleri gerekmekteydi, oradaki Başkan,yönetimi ve taraftar davranışları örnek alınmalıydı.
-Zaten MEDYA, FEDERASYON,YORUMCULAR,SİYASET senin hata yapmanı bekliyorlar.Sen bu bilincle davranarak bunlara koz vermeyeceksin.
-GALATASARAY'ın ekonomik ve Marka değeri açısından arayı açmasını engellemek için, herkes elbirliği yapmaktadır.
-Bu sene ikinci olmak kötü bir netice değildir.Çünkü GALATASARAY'ın kurucusu ''Amacımız Ecnebi Takımları Yenmektir.'' diyerek Vizyonunu ve hedefini koyarak mesajı vermiştir.
-GALATASARAY'lıyım diyen herkes, bu vizyon ve hedefe bağlı kalarak,her sene takımlarını Avrupa Liglerinde oynatacak neticelere göre değerlendirmelidir.
-En büyük rakipleri, küçük düşünerek, her yıl Türkiye Ligi Şampiyonluğunu hedeflemekten, ne Avrupa'da tanınmakta, ne de marka değerleri artmaktadır.
-GALATASARAY'ın tek problemi gereksiz paniktir. Taraftarlarımız ve Yönetimimiz bu bilinçle hareket etmelidir.Teknik Heyetimizi ve Futbol takımımızı rahat bırakmalıyız.Her türlü neticeye açık futbol oyununda, takımlarını, alınan skorlara göre değil, amaçlarına ulaşacak araç olan derecelerinde, başarılı olduğunun bilinciyle davranarak desteklemek gerekmektedir.
-Herkes Hafta içi TV'de Dizi seyrederken, AVRUPA ŞAMPİYONLAR LİGİN'de maçlarını izlediğiniz GALATASARAY'ın; tüm futbolcularına sahip çıkmak,onları tekrar o başarıları yakalamaya motive edecektir.
-Bütün maçlarımızda, tribünleri doldurmalıyız.Netice ne olursa olsun,futbolcularımızı bir sonraki maçlarına hazırlayacak moral desteğini vermeliyiz.
-Unutmayın ki; TFF'nin yönettiği Lig'de oynayarak AVRUPA'da başarılı olmak sadece GALATASARAY'a mahsustur.
Yorum Gönder