FLAŞ HABER

‘Türkiye’de futbol din gibi’

22 Nisan 2014 Salı 22:10

‘Türkiye’de futbol din gibi’... Galatasaray’a sezon başında transfer olan Aureilen Chedjou, aradan geçen zamanı değerlendirdi.

‘Türkiye’de futbol din gibi’
Kendi durumu, Galatasaray ve Türk futbolu hakkında konuşan deneyimli savunmacı sarı-kırmızılı ekibe transfer olduğu Fransız Lille Kulübü’nün resmi internet sitesine konuştu:

İstanbul derbilerindeki atmosferi daha önce hiç yaşamadığını söyleyen Chedjou, yumruk şovu ise ‘eşsiz' olarak tanımladı

Galatasaray’a sezon başında transfer olan Aureilen Chedjou, aradan geçen zamanı değerlendirdi. Kendi durumu, Galatasaray ve Türk futbolu hakkında konuşan deneyimli savunmacı sarı-kırmızılı ekibe transfer olduğu Fransız Lille Kulübü’nün resmi internet sitesine konuştu:

Merhaba, öncelikle nasılsın?

İstanbul’da yaşamaktan pek şikayetçi olduğumu söyleyemem. İlk sezonumu geçiriyorum. Ancak daha iyi işler yapabilirdim diye düşünüyorum.

Evet tabii ki! Ne oranda?

Sakatlıkların dışında çoğunlukla yabancı kuralının kurbanı oldum. Her takım ancak altı yabancı oynatabiliyor. Sezon başlarken 12 yabancımız vardı. Bazıları gitmiş olmasına rağmen forma bulmak hala zor.

Türkiye’ye gitmeden hemen öncesinde futbolun din gibi olduğu bu ülkeye gitmek konusunda sabırsızlandığını söylemiştin? Aradan yaklaşık bir yıl geçti, bu düşüncen doğrulandı mı?

Evet kesinlikle öyle. Futbol taraftarları gerçekten çok fanatik. Ancak bunu olumsuz anlamda söylemiyorum.  Drogba gibi oyuncular bile bir rahatsızlığa yol açabiliyor. Bize yönelen bir saldırganlık yok.

Sahadaki futbol nasıl?

Fransa’ya göre taktik anlamda daha az katı. Ancak hücum anlamında zengin bir futbol var. Küçük bir takım büyüğün karşısına çıktığında bile kapanmaktan ziyade kazanmak için sahaya çıkıyor. Fransa’da futbolun daha homojen bir yapısı var. Türkiye’de bu daha az.  

Bireysel olarak takıma entegrasyonun nasıl geçti?

Herşey olması gerektiği gibi ilerledi. Takımda Fransızca konuşan çok isim olduğu için şanslıydım. İngilizce de bazen iş görüyor ve tabii biraz biraz Türkçe de öğrendim. En azından sahada işime yarayacak kadar.  Soyunma odasının havası da iyi. Benimle aynı mevkide oynayan oyuncuların beni kıskandıklarına dair bir şey hissetmedim.

İstanbul’da müthiş ortamlarda derbi oynama fırsatı ele geçirdin. Bize biraz bundan bahsedebilir misin?

Bu gerçekten bir futbolcunun kariyerinde yaşayabileceği sıra dışı bir durum. Daha önce böyle bir şey yaşamamıştım. Tribünler şarkılar söylemeyi bir an olsun bırakmıyor. Maç öncesi ve 95. dakika da buna dahil. Bakın gerçekten abartmıyorum! Sahanın içinde 5 metre yanındaki arkadaşının sana ne söylediğini duyamıyorsunuz. Maçın skoru ne olursa olsun taraftarlar desteği kesmiyor. Görmek istedikleri tek şey takımı için savaşan ve her şeyini veren oyuncular. Ve bir de ritüel var. Futbolcuyu tribüne çağırıyorlar. Sen de taraftarlara yumruğunu savurarak karşılık veriyorsun. Bu eşsiz bir şey.

Sportif tarafından bakacak olursak, lig Fenerbahçe tarafından domine edilmiş görünüyor…

Evet ilk sıradalar ve bizim önümüzdeler. Şampiyonluğa da ulaşacaklar. Sanırım dikkatsizce yaptığımız hatalardan dolayı sezon boyunca değerli puanları kaybettik. Ancak bu yüzden utanıp sıkılmamız gerekmiyor. Çok iyi bir Şampiyonlar Ligi serüveni yaşadık. Zorlu rakiplerle mücadele ettik. Chelsea gibi bizden iyi bir takıma karşı elendik ama başımız dik durduk. Gelecek yıl daha iyisini yapacağız.

Yorum Gönder