Neler oldu Uygar?

- Abi hiç anlamadım. Bir anda olup bitti. Ne olduğunu kavrayamadık.

- Geçmiş olsun Mehmet.

- Sağol abi...

 

O arada bir polis memuru araya girdi ve şu soruyu yöneltti:

- Mehmet biriyle alacak, verecek davan mı vardı?

- Hayır. Benim ne kimseye borcum var ne de her hangi biri ile bir sıkıntım. Alacağım dahi yok. Böyle bir şey mümkün değil.

 

Hemen araya girdik ve sorduk:

- Silah sesi olduğunu anladın mı?

- Önce bir gürültü duydum. Silah olduğunu anladım. Sonra arabanın camı bana doğru esnedi.

 

Ne hissettin o an?

- Hemen Uygar’a döndüm. Sağını, solunu yokladım. Çocuğa bir şey oldu diye korktum. Bir şey yoktu rahatladım. O an tek düşüncem şu oldu: “Keşke bana doğru sıkılsaydı o kurşun” dedim. Bir sorununuz varsa bana sıkın kurşunu. Bana gelse hiç önemi yok. Ama Uygar’a geldi diye çok korktum. Ben kurşunu yerdim. Ama Uygar daha çocuk. Olayın nedenini, sebebini anlamış değilim.

 

Bu sırada polis memurları Mehmet Topal’a, Sancaktepe Emniyet Müdürü’nün kendisini beklediğini ilettiler. Emniyet Müdürü Mehmet Topal, Mehmet Topuz ve o sırada emniyete giren Fenerbahçe Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu’nu yaklaşık 10 dakika odasında ağırladı ve olayla ilgili görüşlerini aldı.

 

Topal, inceleneceği için aracıyla değil müdürün arabasıyla evine gitti.