Burak Yılmaz'ın Çin'e transferi, maç öncesinin en sansasyonel haberi iken, Antalyaspor'a 4-2 mağlup olan Fenerbahçe'nin uyanık başkanı, maçtan sonra gazetecileri toplayarak,iki gün önce Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in yaptığı açıklamalara cevap vererek mağlubiyetin vereceği hasarı engellemek için gündem değiştirdi.

Galatasaray'lı Başkan ve yönetim buna cevap vermemeli.

En güzel cevabı ''Fener Ağlama''tişortlarındaki damping haberi ile verdiler.

Burak Yılmaz'ın Çine transferi Galatasaray için büyük kazanç.Hem para kazanacak, hemde Burak Yılmaz'a ödeyeceği 12 milyon EURO kasada kalacak.Ayrıca ofsayta en az düşen takım olacak.

Galatasaray artık kolay kolay maç kaybetmez.Çünkü Burak Yılmaz yok.

Taraftar ve Genel Kurul'a şirin gözükmek için Galatasaray Başkanı rakiplerinin defolarını ortaya sermemeli.Onların seviyesizliğine inmemelidir.

Kim sakin kalabilirse parsayı toplar.

Galatasaray'da stoper mevkiinde Semih ve Denayer sakat ve Hakan Balta cezalı iken,genç Koray'a fırsat doğdu.

İddia ediyorum dört maç üst üste Koray'da ısrar edilse, Galatasaray uzun yıllar kullanabileceği bir stoper'e kavuşur.

Mustafa Denizli; genç ve istikbal vaad eden oyuncuları yavaş yavaş takıma kazandırmalıdır.Sinan Gümüş'ten sonra Koray'da ısrar etmelidir.

İnşallah bu gece geçirdiği sakatlık ağır olmaz.

Emre Çolak takıma kazandırılmalıdır.

Önümüzdeki sene Galatasaray'ın yaş ortalaması, Sinan, Emre, Koray ile 25'e düşecektir.

Kaybederken kazanmanın yolu, risk almaktan geçer.

UEFA Kriterleri ve Bütçe zararları ile dibe vuran Galatasaray'ın bu durumdan kurtulması için, Telles ve Bruma gibi gençleri de değerini bulmadığı sürece takımda tutmayı becermelidir.

Önümüzdeki sene genç ve dinamik bir Galatasaray'ı, tribünleri heyecanlandırır.

Gençleşmiş takıma her sene alınacak Dünya çapında bir yıldız ile, şampiyonluklar gelir.

Son olarak Fenerbahçe Yönetimine bir sözüm var.

Sakaryaspor yöneticisi iken sahamızda oynacağımız maç öncesi kendilerine yemek verdik, en iyi şekilde ağırladık.

Şükrü Saraçoğlu stadında ne bize hoş geldin diyen oldu, ne de yüzümüze bakan.Çünkü hepsi kendilerine loca almışlar, önümüzden geçip localarına giderken bile selam dahi vermiyorlardı.

Bu yüzden Fenerbahçe; Anadolu takımları tarafından hiç sevilmiyor.Aslında temsil vazifelerini yerine getirmemekle ve kibirli davranarak Fenerbahçe düşmanlarını yaratıyorlar ve kulüplerine zarar veriyorlar.

Maça gelince; Galatasaray ilk gol pozisyonuna 64.Dakikada girdi.

Torku Konyaspor; topa sahip olan ve oyunu tutmaya çalışan takımdı.Kalecileri Serkan bol bol vakit geçirdi.

Hayatımda izlerken bu kadar sıkıldığım bir maç yoktu.

Bir sözü de Yasin'e.Kardeşim Galatasaray forması giyiyorsun, top sürmeyi bilmiyorsun, futbol zekan çok düşük,sadece koşmak ile bu iş olmaz.Bu forma sana hiç yakışmıyor.Zaten takımda herkes memur gibi, salla başı al maaşı,ruhsuzca mücadele ediyor gözüküyorlar.

Galatasaray'lı futbolculara bir tavsiyem var.Tribünlerde ve televizyonun başında maç izleyen taraftarların ne zorluklar ve fedakarlıklar ile onları izlemeye geldiklerini, rızıklarından kesip, paralarını maçlara verdiklerini, kötü mücadele sonunda alınan mağlubiyetlerin,maç sonlarındaki travmalarının ve bir hafta sancılı geçen günlerinin acısını yaşasalar, sahada ruhsuzca mücadele etmezler.

Galatasaray TV'nin izleyicisiyim.Diğer televizyonların Galatasaray muhabirlerinin verdiği bilgilerin onda birini Kulübün televizyonu vermiyor.Sanki Galatasaray'ın TV'si değiller.

Taraftarların yaşadıklarını her hafta cezalı veya sakat olan bir oyuncuyu yanlarına alarak,maçlara gitmelerini,çıkışlarda yaşanan zorlukları ve kaybedilen maçtan sonraki üzüntülerine şahit olmalarını ve bunları yayınlamaları, futbolcuların sahada daha da şevk ile mücadele etmelerini sağlıyacaktır.

Hergün saat 14:00'te yayınlanan'' gün ortası' proğramında alınan konukların seçimi ve takımdan haberlerin yayını o kadar kötü ki, tahammül edemeyip başka spor proğramlarını izliyoruz.Galatasaray TV'nin yönetimi çok kötü.

Bu hafta Galatasaray'da gerçekleşen en iyi şey; Burak Yılmaz'ın Çine iyi paraya satılmasıydı vesselam.