Galatasaray sahasında, Çaykur Rizespor'u 2-0 yenerek üç puanı aldı.

Maça 6.Dakikada Eren Derdiyok'un muhteşem golü ile 1-0 galip başlayan Galatasaray, ilk yarıyı 1-0 önde bitirdi.

Tribünlerde 29.500 taraftar vardı.

Geçen seneye göre taraftar biraz kıpırdanan takımını desteğe koşmuş.

Fakat bu futbol tribünlerin tamamını doldurtmaz.

Galatasaray yavaş oynuyor.

Oyunun kontrolü bizde olsun oyun anlayışı nedeniyle, topu yana- geriye eveleyip geveliyorlar.

Rakiplerine eskisi gibi gol pozisyonu vermiyorlar.Çünkü orta sahada Melo'dan daha iyi olan Tolga Ciğerci var.

Fakat yanında oynayan Selçuk İnan, Galatasaray'a fren yapıyor.

Çünkü güçsüz.

Maçın ikinci yarısına Selçuk İnan'ın yerine Josue alınır diye çok bekledik.

Kayseri maçında oyundan alındı diye hafta boyu speklasyonlar yapıldı.

Ne yani geçmişinde iyi oynadı, şampiyonluklar kazandı diye mazisinin hatırına oynatmak daha mı doğru?

Maçın tamamında, özellikle Selçuk İnan'ı takip ettim.

Galatasaray atağa kalkar iken arkadaşları pozisyon alıyor.Defanstan topu ileriye taşıyacak olan Selçuk inan topu yana geriye oynuyor.

Eskiden attığı ara paslarını atamıyor ve yavaşlamış.

Anlaşılan vücudu beni dinlendir, seni taşıyamıyorum diyor.

Galatasaray takım halinde doksan dakikalık kondisyona sahip değil.

Bu hafta karşılaşacağı ezeli rakibi Beşiktaş daha hızlı oynuyor ve daha güçlüler.

Netice olarak Galatasaray üç puanı kazandı.

Fakat Selçuk İnan'ı kazanayım derken, kazanırken kaybeden durumuna düşüyor.

Bu maçta kaza olmadı ama Beşiktaş maçının temposunu Selçuk İnan kaldıramaz.

Başta Sneijder, Bruma, Tolga Ciğerci, Eren Derdiyok ve sonradan oyuna giren Sinan maçın iyi oyuncularındandı.

Galatasaray'daki kadro adaletini sadece Selçuk İnan bozuyor.

Bakalım takım daha ne kadar Selçuk İnan'ı taşıyabilecek.