Bu haftaki Beşiktaş- Kasımpaşa maçı bize gösterdi ki, önümüzde kat etmemiz gereken uzun bir yol var. Bir seyirci stadın içine atlayıp, tuttuğu kendi takımının futbolcusunu yumruklamaya kalkıştı. Şimdi bu kişi gözaltına alındı ancak kesinlikle sorgulanır ama serbest bırakılır ve Beşiktaş Kulübüne hak etmediği halde bir iki maç seyircisiz oynama cezası verilir. Bu yüzden de ligin gidişatı tamamen değişir. Bu kişide serbest bırakılıp mahkeme açılsa bile bundan ceza almayacağı için, biz yeni birisi sahaya atlayana kadar bu defteri kapatırız.
Şöyle bir geçmiş yıllara baktığımızda da her sene bir kaç defa bu tekrarlanır ve kulüplerimiz bundan ceza alır. İşte tam da bu noktada ben birşeye takılıyorum; niye mahkeme taraftar diye olayı yumuşatır? TFF her zamanki gibi kraldan çok kralcı olup kulüplere ceza yağdırır. Bu yaman çelişkide böyle devam eder. Şimdi gözümde canlandırıyorum, bir NBA Lakers maçında en az 100 bin kişi vardır. Seyirci sahanın dibindedir. Hatta basketçiler düştüklerinde çoğu zaman seyircinin üstüne düşer ve ortada hiç bir güvenlik elamanı da yoktur. Maç esnasında bir seyirci maç sahasına girse ve Kobe Brayt'ta iki yumruk atsa veya atmaya çalışsa? Eğer akli dengesi yerindeyse en az 3 ile 5 yıl hapis cezası alır. Bu durumdan dolayı kimsede Lakers'a seyircisiz oynama cezası vermez. Seyircisiz oynama cezası ne demek bir kere? O maç seyirci için oynanır. Bunu burada herkes bildiği için eğer akli dengesi bozuk değilse kimse sahaya dalıp oyuncuya saldırmaz. Sen kanunu değiştirmiyorsan olan kanunu da uygulamıyorsan biz bu filmi daha çok seyrederiz.
Çok sevdiğim bir söz vardır GAME FOR LOVE (oyun aşkına) ve bunu herkes bilir. İstediğin takımı tut ama oyunun bir aşkı vardır. Takımın değil. Her şeyi var eden oynanan oyundur. O yüzden buna TEAM FOR LOVE (takım aşkına) dememişler. Malesef biraz derine indiğinizde bazı kişiler maça maçın aşkı için gitmiyor. Tuttuğu takımla kendine bir kimlik oluşturmak, toplumda yer bulma amacıyla gidiyor. Ne yenilmeyi hazmedebiliyor, ne de kazanmanın zevkini çıkarabiliyor. Diğer yıllara göre bu grup seyirci azaldı. Temennimiz bunların hiç olmaması. Bu tip seyirci gruplarının takımlardan ve stadyumlardan uzaklaştırılması.Ben bir şeyi daha anlamıyorum: Taraftar grubu? Tamam bir taraftar grubu kurulabilir. Aynı kulüp çatısı altında toplanmak, bazı yardım kampanyaları yapmak, köy okullarına malzeme göndermek gibi. Bunu sosyal grup adı altında bir güç grubuna dönüştürmek ne kadar anlamsız ve istismara ne kadar açık bir durum. İçlerinde de işi olmayan hatta çok iyi sporcu olabilecek bir sürü genç var. Baktığımızda aslında dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz, okullarımızda sporun olmaması. Bunu başaramadıktan sonra biz dönüp dolaşıp bu meseleyi çok konuşuruz. Bugünkü medyaya bakıyorum da medyamızda çok hatalı, bu sahaya atlayan kişinin boy boy resimleri, yok twitter’da maçtan önce şunu paylaşmış, bunu söylemiş diye anlatıyorlar. Asla bunları yayınlamamalılar. Twitter'a bir mesaj yazan gazetelere çıkmak için kendini sahaya atmaya başlar. Bir ceza almayacağını da biliyorsa alın size kısa yoldan bir haftalık şöhret ve ömür boyu anlatabileceği bir hikâye. Yapmamalılar diyorum ama bunun bir kuralı olmalı, yoksa birileri yazar ve yayınlar. O sağduyuyu asla göstermez.
Biz hala birbirinin ağzını burnunu kıranların karakolda öpüştürülüp barıştırıldığı, elinde satır veya silah olan birisinin karşısındaki polisin yapma kardeşim diye onu ikna etmeye çalıştığı ve bu yüzden kafasından vurulup hayatını kaybeden, iki çocuk babası Mersin emniyet müdürünü asla unutamam. Banka güvenlik görevlisinin bankayı soymaya kalkan hırsızı vurduğu için tutuklandığı. Birisinin namus için adam öldürdü diye karakolda iyi davranılıp çay ısmarlandığı ve bunun mahkemede hafifletici sebep sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Bunlar değişmeden diğerlerinin değişeceğini ummak hayalcilik olur.
Bir söz vardır ve ben çok severim: BÜTÜN ayrıntılarda saklıdır diye. Biz hep büyük olaylar yaparak bir şeyleri düzeltmeye kalkarız. Halbuki ayrıntıları düzeltebilsek önümüze çok güzel bir BÜTÜN çıkacak.
Yorum Gönder
Toplam Yorum Sayısı 2
Sinan Kayıran 12 yıl önce yorumlandı
Tebrikler çok güzel bir analiz
Mehmet Alkışçı 12 yıl önce yorumlandı
yazılarınız doğru ve güzel. Ama sizin dediğiniz gibi katile karakolda çay ısmarlayıp tahrik indirimde bulunulan bir ülkedeyiz. Yazılarınızı sabırsızlıkla bekliyoruz.