Devre arası kampı biten Galatasaray, hazırlık süresince özel ve resmi maçlar oynadı. Bu maçlardan sonra;

- 3-5-2 taktiğinin, mevcut kadroya uygun olmadığı ortaya çıktı.

- Özellikle defansta ve kanatlarda oynayan, Chedjou, Ebue ve Riera bu taktiğe uygun oyuncular değiller.

- Girilen gol pozisyonlarını gole çevirme oranı %10. Bu nedenle gol kısırlığı yaşanıyor. Burada Burak Yılmaz faktörü var.

- Kadrosunda Dünya ve Türk Milli Takımları yıldızları olan Galatasaray, maalesef oynadığı oyun ve aldığı skorlar ile rakibi Fenerbahçe ile olan 8 puan farkı kapatacak umudunu taraftarlarına veremedi.

-Sadece Şampiyonlar Ligi maçlarında futbol oynayan, ligimizdeki maçları oynuyor gözüken futbolcu topluluğuyla bu sezon şampiyonluk çok zor.

- Özellikle Drogba, Sneijder, Riera, Shedjou, Ebue, Burak gibi banko oynayan oyuncuların devra arasında kendilerine iyi bakmadıkları ve maçlarda oynarken, kendilerine özgü hareketlerini yapamadıkları göze çarptı. Rakiplerinin sertliklerine kırmızı kartlık hareketlerle ve hakemlere aşırı itiraz ederek tepki göstermeleri, Galatasaray takımını sıradanlaştırıyor. Hiç yakışmıyor ve arkadaşlarını oyundan düşürüyor. Sanki giydikleri formayı ve rakiplerini küçümser tavırları varmış gibi oynamaları, özellikle taraftarların gönüllerinde taht kurmuş bu futbolculara karşı hayal kırıklığı yaratmıştır.

-Roberto Mancini; en zayıf rakibine karşı oynarken bile net üç-dört gol pozisyonu veren Galatasarayı, 3-5-2 taktiği ile oynatmaktan, derhal vaz geçmelidir. Çünkü bu taktikte topu kaptırdıktan sonra, hemen arkasına geçecek genç ve mücadeleci futbolcu hemen hemen yok gibi. Ancak seneye gençleştirilecek olan kadro, iki süratli kanat oyuncu transferi ile bu taktikte oynayabilir.

-Burak Yılmaz; rakip defans adamı ile girdiği her mücadelede aynı hareketi yapmaktan faul cezası alıp hakeme tepkide bulunuyorsun. Sık sık ofsayta düşüyorsun, net gol pası verecekken topu kaleye atıyorsun. Baban teknik direktör, acaba bu hatalarını üçüncü göz olarak sana anlatıyor mu, anlatsa yapmazsın. Hocan seni ikaz ediyor mu, etse yapmazsın. Fakat ikaz edilmene rağmen yapıyorsan kendine yazık ediyorsun. Maçları izlerken en çok tepki alan futbolcu sen oluyorsun. Senin bu hataların nedeniyle Galatasaray kan kaybediyor. Aklını başına almalısın.

-Türkiye Kupası'nda iki genç futbolcumuz ağır sakatlık geçirerek sezonu kapattılar. Bruma ve Aydın'a geçmiş olsun. Bruma'nın sezonu kapatması nedeniyle lisansının dondurulması talebi TFF tarafından kabul görmemiş. Açıklama yapan Mete Düren, daha önce kulüp yöneticisi iken mağdur olduğu olayı maalesef TFF yöneticisiyken düzeltememişlerdir. TFF ne için var. Kulüplerin ve Türk Futbol'unun önünde engel olmaktan başka hiçbir katkıları yok. Kulüplere yardımcı olarak ve denetleyerek Türk Futbolu'na katkıda bulunabilirler. Yazık, Türk Milleti olarak kendi kendimize verdiğimiz zararı, başkaları istese bile veremez. Avrupa kupalarındaki maçlarda, gerek sahalar, gerek saha içleri, soyunma odaları çok düzenli, taraftarlar kurallara uyuyor. Yurtiçi müsabakalarda ise aynı düzen yok. TFF neden buna çare bulamıyor. Çünkü eyyamcı, kuralları tam uygularsa canı yanan kulüpler, bir dahaki seçimlerde kendilerini seçemeyecekler. Veya siyasiler ile iyi geçinmezlerse, seçimleri kaybedeceklerini biliyorlar. Bu nedenle gerek siyasiler, gerekse Kulüpler önce kendilerini ilkeli hale getirecekler, daha sonra seçilme korkusu olmayan TFF kuralları herkese tam olarak uygulayacak.

- Lokomotif Kuban takımı ile oynanan, EUROLİG Basketbol maçında,Galatasaray taraftarlarının, önce NTV Spikeri İsmail Şenol'a daha sonra koç Ergin Ataman'a ettiği küfürler'in husumeti; Olin Edirne maçında, Fenerbahçe atkısına tahammül gösteremeyip maçın durmasına neden olan taraftarlara tepki göstermeleri nedeniyle, bu iki spor adamınadır.

-13. Kuruluş yılını kutlayan UltrAslan, bu taraftar gurubunu mutlaka uyarmalı, Galatasaray taraftarlarına yakışmayan bu çirkinlikleri yapanları tribünlerden uzaklaştırmalıdır. İki senedir kendi stadında ceza almayan futbol takımı taraftarı bulunan Galatasaray'ın, özellikle basketbol taraftarlarının varlığını hazmetmesi mümkün değildir. Bu nedenle kurucusu ALPASLAN Dikmen'in Fair-Play ruhuna ve takımına bağlılığını örnek alan UltrAslan'nın 13. kuruluş yıl dönümünü kutlar, dünya futbol taraftarları arasındaki saygınlığının devamını temenni ederim.

-Yargıtay'ın cezasını onadığı Aziz Yıldırım, yurtdışı tatilinden döndü ve taraftarlarınca kahraman gibi karşılandı. Parelel Devlet hikayesinin arkasına sığınarak yeniden yargılanma umuduyla, kendilerine kumpas kurulduğunu ve suçsuz olduklarını ve Yargıtay gibi yüce makamın kararını yok saydıklarını beyan ettiler. Türk Futbolu'nu kimlerin yönettiği gayet açık ve net olarak bu demeçlerde görmekteyiz.

-Yukarıda yazdığım gibi kulüpler ve siyasiler menfaatlerine göre davrandıkları ve Türk Futbolu'ndan ellerini çekmedikleri sürece, dünyaya rezil olmaya devam edeceğiz.

-Bakın ligimizin ilk yarısını 13.000 seyirci ortalaması ile izlemişiz. Galatasaray ve Fenerbahçe'yi çıkar, ortalama 3.000 seyirciye düşer.

-Dünya'da takip edilemeyen yani pazar değeri sıfır olan Lig'e yıllık 400 milyon dolar ödeyen TV kanalında yapılan spor programı bile, TFF'nin ve Fenerbahçe'nin resmi temsilcisi gibi davranmaktadır.

-Şampiyonun belli olduğu, hakemlerin çifte standart düdük çaldığı, sahaların rezil olduğu, yabancı sınırlamasının bulunduğu, Tahkim ve Disiplin Kurullarının uyumsuz ve adaletsiz çalıştığı ülkemizde, Fatih Terim; "Futbolda Devrim yapacağız" diye demeç vermiş. Bunlar düzelmeden devrim falan olmaz. Kimse kimseyi kandırmaya çalışmasın. Hergün taraftarların içerisinde yer alan bizim gibi yazarlar, patron ve işten atılma korkusu olmadan gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Kalemlerini, düşündüğü gibi yazamayanlar ise bu eyyamcılığı nedeniyle yazacak lig bulamayacaklardır.

-Bu hafta sonu ikinci dönemi  başlayacak ligimizin sezon sonunda şampiyonun Fenerbahçe olacağı kesin gibi. Ardından gelecek takımlar Galatasaray, Beşiktaş, Kasımpaşa ve Trabzonspor gibi gözükmektedir. Düşecek takımlar aşağı yukarı belli gibi. Heyecanı kalmayan bir ligimizin, ikinci döneminde, izleyecek ortalama taraftar sayısı ilk yarıdaki gibi 13.000 olurmu bilmem ama bildiğim ve gördüğüm bir şey var.

-TÜRKİYE FUTBOL LİGİ'nin reytingi yerlerde sürünüyor.

İlkeli ve Adaletli, futbol dolu günler dilerim.