Galatasaray, Ankara deplasmanında Gençlerbirliğini 1-0 yenerek, altın gibi üç puan aldı.
Milli maçlardan sonra futbolcuların lige adaptasyonları zor oluyordu.
Nitekim Bruma, Tolga Ciğerci, Yasin,Chedjou,Hakan Balta ve Milli maç oynamayan Selçuk,Josue ilk yarı bittikten sonra, ikinci yarıda oyunda hiç yoktular.
Eğer İbrahim Üzülmez Galatasaray'ın isminden korkmadan oynasaydı, bu gece maçtan puan alabilirdi.
Bu maçta aksayan oyuncu sayısı çok,değişiklik hakkı üçtü.
Sabri, josue ve nihayet Yasin oyundan alınırken yerine giren, Cavanda, Podolski ve Hamit takıma fazla katkı veremediler.
Galatasaraylı oyuncular, top bizde kalsın anlayışı ile, izleyenleri delirtecek kadar yan ve geri pas yapıyorlar.
Eren Derdiyok ve Yasin bile rakip sahadan topu kendi defanslarına geriye attılar.
Maçın hakemi Eyyamcı Cüneyt Çakır yere düşen bütün ev sahibi oyunculara faulleri verdi.
Maçı kötü yönetti.
Aynı Beşiktaş maçındaki gibi ilk yarı iyi, ikinci yarı kötü oynayan Galatasaraylı oyuncular, öne geçtikten sonra sanki maçın bitmesine beş dakika kalmış gibi oynamaya başladılar.
Gençlerbirliğinin iyi bir golcüsü olsa, bu maçı rahat kazanırdı.
Bruma sezon başından beri ilk defa, bu maçta yorgun ve durgundu.İki Milli maç ve seyahatler onu yormuş belli.
Selçuk'un bu kadar güçsüz ve silik futbolu, kendisine olan saygıyı yitirmesine neden oluyor.
Orta sahası ikinci yarıda yokları oynayan Galatasaray bu maçta aldığı üç puana dua etsin.
Tolga Ciğerci; ilk altı maçlık performansından çok uzak, top kaybı yüksek ve isabetli pas oranı düşük oynadı.
Orta sahasındaki iki önemli futbolcusu gününde olmayan Galatasaray'da, maçın adamı kaleci Muslera'ydı.
Bu sene Allah nazarlardan korusun, maçları ve puanları Muslera sayesinde kurtaran Galatasaray'da, artık diğer oyuncularda maç kurtaracak oyun sergilemek zorundalar.
Kötü oynayarak alınan üç puan iyidir.
Bu futbol Şampiyonluğa yetmeyeceği gibi, tribünlere umut vermez, seyirci kaybına neden olur.
Bir kaç kelam da TFF Başkanı Yıldırım Demirören'e etmek isterim.
Televizyona Her çıktığında resmen masal anlatıyor.
Kendisine sorulan sorulara cevap vermeme gibi bir özürü var.
İki gazete sahibi olduğu ve biat ettiği için TFF Başkanı olduğunu bilmeyen yok.
İmam cemaat ilişkisi.TFF'nin başı böyle olursa kıçının doğru olma şansı yok.
Meydanı boş bulan Terim resmen Milli Takımda fantezi yapıp, Türk halkı ile kafa buluyor.
Milli Takımı bırakıp Galatasaray'a gelecek diye ödüm patlıyor.
Çünkü; Bay Dursun Özbek geliyorum dese; Terimi takımın başına hemen getirir, rahmetli Canaydın Başkanın hatasını yapar.
Riekeniki de Alt Yapının başına gönderir.
Terim'in mimiklerine, aynı TFF Başkanı gibi masal anlatmasına hiç tahammülüm kalmadı.
Milli Takımımızın bir sistemi yok.Çünkü her maç Terim'in rakibe göre oyun taktiği dediği, Fantezi Futbol oynamaya çalışıyoruz.
Naklen yayın ihalesinden çok umutlu olan kulüpler, ligin değerinin artması için, Biatçılıktan vazgeçip, sağlıklı bir kongre ile, futboldan anlayan ve yönetebilecek yetiye sahip TFF Başkanı seçmek zorundalar.
Bizim Ligimizin beş para değeri yok.
Çünkü EYYAMCI sayısı çok.
Milli maçlardan sonra futbolcuların lige adaptasyonları zor oluyordu.
Nitekim Bruma, Tolga Ciğerci, Yasin,Chedjou,Hakan Balta ve Milli maç oynamayan Selçuk,Josue ilk yarı bittikten sonra, ikinci yarıda oyunda hiç yoktular.
Eğer İbrahim Üzülmez Galatasaray'ın isminden korkmadan oynasaydı, bu gece maçtan puan alabilirdi.
Bu maçta aksayan oyuncu sayısı çok,değişiklik hakkı üçtü.
Sabri, josue ve nihayet Yasin oyundan alınırken yerine giren, Cavanda, Podolski ve Hamit takıma fazla katkı veremediler.
Galatasaraylı oyuncular, top bizde kalsın anlayışı ile, izleyenleri delirtecek kadar yan ve geri pas yapıyorlar.
Eren Derdiyok ve Yasin bile rakip sahadan topu kendi defanslarına geriye attılar.
Maçın hakemi Eyyamcı Cüneyt Çakır yere düşen bütün ev sahibi oyunculara faulleri verdi.
Maçı kötü yönetti.
Aynı Beşiktaş maçındaki gibi ilk yarı iyi, ikinci yarı kötü oynayan Galatasaraylı oyuncular, öne geçtikten sonra sanki maçın bitmesine beş dakika kalmış gibi oynamaya başladılar.
Gençlerbirliğinin iyi bir golcüsü olsa, bu maçı rahat kazanırdı.
Bruma sezon başından beri ilk defa, bu maçta yorgun ve durgundu.İki Milli maç ve seyahatler onu yormuş belli.
Selçuk'un bu kadar güçsüz ve silik futbolu, kendisine olan saygıyı yitirmesine neden oluyor.
Orta sahası ikinci yarıda yokları oynayan Galatasaray bu maçta aldığı üç puana dua etsin.
Tolga Ciğerci; ilk altı maçlık performansından çok uzak, top kaybı yüksek ve isabetli pas oranı düşük oynadı.
Orta sahasındaki iki önemli futbolcusu gününde olmayan Galatasaray'da, maçın adamı kaleci Muslera'ydı.
Bu sene Allah nazarlardan korusun, maçları ve puanları Muslera sayesinde kurtaran Galatasaray'da, artık diğer oyuncularda maç kurtaracak oyun sergilemek zorundalar.
Kötü oynayarak alınan üç puan iyidir.
Bu futbol Şampiyonluğa yetmeyeceği gibi, tribünlere umut vermez, seyirci kaybına neden olur.
Bir kaç kelam da TFF Başkanı Yıldırım Demirören'e etmek isterim.
Televizyona Her çıktığında resmen masal anlatıyor.
Kendisine sorulan sorulara cevap vermeme gibi bir özürü var.
İki gazete sahibi olduğu ve biat ettiği için TFF Başkanı olduğunu bilmeyen yok.
İmam cemaat ilişkisi.TFF'nin başı böyle olursa kıçının doğru olma şansı yok.
Meydanı boş bulan Terim resmen Milli Takımda fantezi yapıp, Türk halkı ile kafa buluyor.
Milli Takımı bırakıp Galatasaray'a gelecek diye ödüm patlıyor.
Çünkü; Bay Dursun Özbek geliyorum dese; Terimi takımın başına hemen getirir, rahmetli Canaydın Başkanın hatasını yapar.
Riekeniki de Alt Yapının başına gönderir.
Terim'in mimiklerine, aynı TFF Başkanı gibi masal anlatmasına hiç tahammülüm kalmadı.
Milli Takımımızın bir sistemi yok.Çünkü her maç Terim'in rakibe göre oyun taktiği dediği, Fantezi Futbol oynamaya çalışıyoruz.
Naklen yayın ihalesinden çok umutlu olan kulüpler, ligin değerinin artması için, Biatçılıktan vazgeçip, sağlıklı bir kongre ile, futboldan anlayan ve yönetebilecek yetiye sahip TFF Başkanı seçmek zorundalar.
Bizim Ligimizin beş para değeri yok.
Çünkü EYYAMCI sayısı çok.
Yorum Gönder