Galatasaray Ankara deplasmanında, Gençlerbirliği ile 1-1 berabere kalarak, haftayı bir puan ile kapadı.
Neredeyse lig bitecek, Galatasaray 40 puana ulaşamadı.
Galatasaray'lı oyuncular maç öncesi iyi ısınamıyorlar galiba.
Çünkü bu sene her maça; uyuşuk, pas hataları bol ve komik acemice hareketler ile başlayarak, üzerilerine giydikleri formanın saygınlığına gölge düşürüyorlar.
Bu gün, özellikle de Olcan, maç içerisinde kendi kanadını hep boş bıraktı, pas hataları yaptı, zıplayan topu bile takip edemedi, attığı tekme rakibine geldi ve 16.dakikada sarı kart gördü ve haftaya Fenerbahçe maçında yok.Kendisine Allah razı olsun diyorum.Çünkü onun kanadından Fenerbahçe, Galatasarayı darmadağın ederdi.
Bonservisine, 4.5 milyon EURO nakit ve Salih'i iki yıl bedava kiralayarak toplam da 6 milyon Euro'ya malolan OLCAN, Trabzonspor'da oynar iken de böyleydi.
Burak ve Selçuk Olcan'ı takıma kazandırdı.Futbolcuya dayalı düzenin başlangıcı Olcan'ın transferi ile gerçekleşmiştir.
Gelelim Yasin Öztekin'e; topu saklayamayan, top sürmesini beceremeyen, savruk oynayan,futbol aklı bulunmayan Yasin, Galatasaray formasına layık oyuncu değil.
Podolski; Galatasaray'a geldiğinden beri, ne takım savunmasına katkı da bulunuyor, ne de rakip ceza alanında etkili olabiliyor.Sadece sol ayağına güvenip, etkili şutlar ile gol buluyor.Fakat attığı gol sayısı, takımı için yeterli değil.Ayrıca rakip eksiltecek çalım atamıyor.
Kaptan Selçuk; sahada kafası sanki başka yerdeymiş gibi.pas hataları çok, rakipten top çalma sayısı düşük ve oyunu yönlendiremiyor.
Bilal; ayağı en düzgün oyunculardan biri olmasına rağmen, iki hafta oynamadığı için, maç eksikliği göze çarptı.
Emre Çolak; adam eksilten, şut atma yeteneği yüksek olan genç oyunculardan.Eğer kendisini futbola verseydi, kendisini yeterli görmeseydi, bu gün Arda ağabeyi gibi Avrupa'da oynardı.
Zaten futbolcu için en büyük tehlike, ben oldum düşüncesidir.
Maça yine, hakemin hatalı penaltı kararı ile 1-0 yenik başlayan Galatasaray, skoru kurtaracak oyunu bir türlü sahada sergileyemedi.
Galatasaray'da kanatlar ve orta saha, takıma katkıda bulunamadığından,
defansta yer alan oyuncular, rakipleri ile tehlikeli pozisyonlarda baş başa kalıyorlar.Beş oyuncu, bir rakip oyuncu ile başa çıkamayarak,bir birilerine topu kapsın diye bakar iken gol pozisyonu veriyorlar.
Özellikle hücuma kalkar iken kaptırılan toplarda, defansta eksik yakalanıyorlar.
İkinci yarıda hakem'in hediyesi penaltı ile Selçuk skoru 1-1'e getirdi.
Maçın hakemi her yere düşen oyuncuya, faul çaldı.Oyunu iyi süzemedi.Gereksiz düdükler ile oyunun oynanmasına katkıda bulunamadı.
Galatasaray'ın bu sene deplasmanda kazanamadığı maç sayısı dokuz oldu.
Futbolcu kalitesi bu kadar düşük Galatasaray'ın sezon sonunda kapısını çalacak kulüp olmayacaktır.Elde kalan bu oyuncular ile önümüzdeki sezonu kaybetmeye aday takımlardan olan Galatasaray'a öyle bir Teknik Direktör gelmeli ki, futbolculara nefes aldırmadan çalıştırarak,güçlendirmelidir.
Çünkü; sahada rezil oynayan oyuncuların tek handikapları, sezon başı çalışmalarını eksik yapmalarıdır.
Zaten her maçta Jubile yapan Futbolcular gibiler.
Zaten her maçta Jubile yapan Futbolcular gibiler.
Yorum Gönder