Ali Sami Yen'i andık mezarında ziyaret ettik. Bizden evvel başkanlar büyük bir özveri ile çalıştılar. Bende düşündüm hayallerim neler diye neler yapabiliriz diye. Benim hayallerim G.Saray'ın bir Avrupa takımı olduğu ve bunu göstermesini bir marka olarak yer almasını istiyorum. Maddi gücümüzle paralel olarak bazı branşları geliştiriyoruz. Birincilik için Galatasaray her zaman vardır.

Bu sene Şampiyonlar Ligi için hedefiniz?

İlk hedefimiz gruptan çıkmak, zor bir gruptayız. Her takım çok güçlü. Kopenhag'da güçlü bir ekip küçümsenmesini anlamadım. Bütün oyuncularımızı ve hocamızı kutluyorum.

Neler olacak?

Juventus çok güçlü bir ekip sahamızda oynayacağız ve kazanmalıyız.. Aksi taktirde şampiyonlar ligi serüvenimiz sona erebilir. Biz kendimiz ile yarışıyoruz. Ama gerçekci olmamız gerek sürekli olmak için bir sonraki başarıyı tekrar etmemiz gerekiyor. 

Terim konusu

Fatih Terimi tanımıyordum. İki sene önce tanıştık ama kısa sürede dostluğa varan bir ilişkimiz oldu.  Hocamızla iki sene iyi götürdük ona silahlar verdik ve o da iyi kullandı. Galatasaray tarihine mal olmuş bir insan. Terim'i seviyorum ama herşeyden önce profesyonelim. Aldığım kararları günün gerçekleri ile ilerleyen dönemi de düşünerek aldım. Hocamızla aile ilişkilerine kadar yakınlaştığımızda bu olay gerçekleşti.

Fatih hocaya Milli Takım teklifi ve sonrası

Ben ve Fatih hocada farkında olmadan bir yapının içine girdik ve inşaatın çökmesine neden olduk. Bu tuzakların içine girdik. Hoca imkanları iyi kullandı ve şampiyonluğu getirdi. Emelimiz bizim 2016'ya kadar hocayla devam etmek istedik ayrılığı düşünmedik. Bu teklif geldiğinde federasyondan dört maç için evvela hukuki olarak baktım ve içimden hayır demek geldi. Hoca ile görüştüm ve fikrini sordum.

O da Galatasaray'da kalmak isterim ama bu milli bir görev bunu reddemem dedi. Ama bunun cevabını siz verin dedi. Bu karara benim hayır demem imkansızdı. Hayır desem bile hayır ben alıyorum diyebilirdi federasyon. İstediği gibi bir oyuncuyu aldığı gibi hocamızıda alabilirdi. Ben konuştum ve sadece 4 maç için ve parasız olarak çalışmasını istediler. Federasyon başkanı Demirören ile konuştuğumuzda o şaşkınlık yaşadı ve beni arayacağını söyledi. 

Akşam tv'de gördüm ve imza merasimini görünce şok oldu. Federasyonun bundan sonraki ifadeleri imzanın kalıcı ve devamlılık sağlayan bir olaymış gibi göstermesi camiayı rahatsız etti. Ligde ve Avrupadaki başarısızlık beni düşündürmeye başladı. Basında çıkan hocayla yeni imza atmamamız rahatsızlık yarattı. Bu kez yönetim kurulunda konuştum ve 2016'ya kadar hocayla devam etmek istediğimi söyledim, ancak hocamızın kimseyi memnun etmek için sözleşme imzalamayız dedi ve teklifimizi reddetti. Ve bu bizim için haysiyet kırıcı oldu. 

Asıl sebep telefonları açmaması değil yönetim kurulunun halka açık olarak teklifi hocamızın reddetmesi ile oldu. 

Mayıs'tan sonra Terim çalışacakmıydı?

Fatih hoca benim hala çok güvendiğim bir isim. Ama ben ona sordum 4 temmuz'dan beri bir hazırlık var bunlar bana duyum olarak geldi. Böyle bir şey var mı dedim. Ancak o böyle şeyler yok dedi.

Neler oluyor?

Galatasaray'ın şampiyonluk priminden 5 milyon TL kesildi. Adeta bir Robin Hood misali bizden alıp başkasına verildi. Şampiyonluk kupasını karanlıkta aldık bir diğer kupayı ise başkandan değil başka bir yöneticiden aldık. Bizim istediğimiz sadece tarafsızlık başka bir şey değil.

Fatih Hoca nasıl gönderildi?

Hocanın gönderilmesi benim değil yönetim kurulunun bir kararıydı. Oturduk konuştuk kimi hayretler içinde kaldı, Ama ben Lütfi Arıbogan'ı hocaya gönderdim ve onunla konuşmasını istedim. Bir başkan olarak daha fazla ısrarcı olamazdım. Ordan gelen haber ile birlikte bizim alacağımız kararda belli olmuştu artık.

Bir yöneticinin görevi bugünkü sorunu değil sorun çıkmadan sorunu çözmek gerekir. Ben bugüne kadar cesur kararlardan kaçınmadım. Bundan sonrada benim alehime olsa bile Galatasaray'ın lehine her kararı alacağım.

Fatih hoca meselesinde mukavele sorunu

Burda bir kavram kargaşası var. Bu tip bilgi kirliliği çok var. Hocamız ile 3 senelik bir anlaşma yaptık ancak her iki tarafın sene sonunda oturup tekrar konuşacağı bir sözleşmeydi. Cünkü birbirimizi tanımıyorduk ve tekrar sözleşmeyi değerlendirmekti. Bana hocanın sözleşmesini uzatmak için iki senelik bir karar aldık. Tek tek gidiyor olsaydık geçen sene KAP'A bildiririm yapardık. Benim kontratımda 2016'da bitiyor. Bir evvelki uzatma iki senelik olduğundan yine iki senelik olmasını istedik. Benim sözleşmem bitene kadar hocayla olmak istedik ona çok güveniyorduk.

Hocayla ilişkiniz nasıldı?

Mersi maçından sonra hoca kadar bizde sinirlendik. .Bunlar istemediğimiz olaylardı bunlardan sonra hocayı göndermek gibi bir şey aklımdan hiç geçmedi.

Sözleşmeyi federasyondan istediniz mi?

Sözleşmeyi Federasyondan istedik çünkü her şeyi SPK'ya bildirmek zorundayız. Hukuki bir hata yapmamak için federasyondan kontratı istedik. Federasyondan kimseye mukavele vermek zorunda değiliz dediler. Bundan sonrada federasyon ile bir konuşmamız kalmadı.

Mancini ile ne zaman anlaştınız?

Mancini ile ayrılıktan sonra konuştuk zaten böyle bir şeye benim karakterim izin vermez. Hocayla ayırlıdığımız gece düşünmeye başladık. Dört hoca ile Trapattoni, Advocaat, Hagi ve Mancini ile görüşme yaptık. Trapattoni Juventus maçına çıkamam dedi. Advocaat daha çok milli takım hocası gibiydi. Hagi ise kendi işim var bu işi bırakamam dedi. Burada yürekli cesur davranan sayın Mancini çıktı. Bu bakımdan Mancini sorumluluk kabul etti ve risk kabul etti bu yüzden kendisi başarılı olabilir. Benim kararımda Mancini oldu.