FLAŞ HABER

Şöförsüz Fenerbahçe

Şöförsüz Fenerbahçe

Erdal Kütükçüoğlu

erdkutuk@gmail.com
07 Kasım 2014, 16:04


Açıkca görülmekte ki; Fenerbahçenin Zico zamanı dahil Teknik Direktörü Aziz Yıldırım.
Şöyle bir bakarsak eğer tek tek; Zico geldi bayağıda başarılı da oldu ama birden gönderilip, yok kardeşini klüpte işe aldı. Şu kadar para istedi. Brezilyalı futbolcuları kayırdı dendi. Hepimiz vayy dedik.

Arkasından Daum geldi. Onu hiç anlatmaya gerek bile yok. Ne Fenerbahçe'ye, ne de herhangi bir Türk kulübüne yakışmayacak bir adam.

Arkasından büyük entrikalarla Aykut Kocaman. Camianın kendi çocugu geldi. Gayette başarılıydı ki; (burda hala hepimizde şoru işareti mevcut) Alex olayı patlak verdi. Burda Alex'i Aziz Başkan'mı istemedi, sahneye Aykut Hoca'mı atıldı? Yoksa Aykut Hoca' mı kendine kompleks yaptı? Hala kimse çözmüş değil. Aykut Hoca'ya burda ayrı parantez açmak istiyorum. Sen Teknik direktör olarak Fenerbahçe'nin başına geçtin ve görevin Teknik direktörlük. Şike operasyonunda herkes duruşunla seni ayakta alkışladı ama ben değil. Senin görevin teknik direktörlük, yani takımını maçlara hazır edip, ayakta tutmak. Bir kulüp yetkilisi gibi davranıp Rıdvan'la beraber takımını bırakıp, uçaklara atlayıp Futbol Federasyonu Başkanı Demirören'le masaya oturmak, bizi küme düşürün demek. Pazarlık etmek, senin harcın değildi. Fenerbahçe'nin yönetim kurulu vardır. Orda yetkili kişiler vardır. Bu iş asla asla sana düşmezdi. Peki ne oldu? Görevini unutup o taşın altına girince de psikilojin alt üst oldu. Durmadan istifa edip dönmeye başladın. Komediye döndün. Sanıyorum dördüncü istifan artık kabul edildi.

Buraya kadar yine sana saygı duydum. Fenerbahçe'ye Teknik Direktör olmuş, kulübün içinden çıkmış, takımı şampiyon yapmış bir isimsin. Bu yaşta Türkiye'de yapabileceğin en büyük başarıyı yakalamışsın. İşte burda herkesi şoka sokan bir karar aldın. Herkes artık Türkiye'de artık takım çalıştırmaz, ya Milli Takımı veya tekrar ancak Fenerbahçe'ye döner denirken; sen tutup gidip Torku Konyaspor'a Teknik direktör oldun. Bence kariyerini sıfırladın. Herşeye en baştan başladın. Hiç mi örnek almadın Mustafa Denizli'yi? Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'den sonra bir özel rica hariç Türkiye'de takım çalıştırdı mı? Hayır. Niye çalıştırsın ki? Mourinno sence Real Madrid ve Chesea'den sonra gidip Shalke 04 çalıştırır mı? Çalıştırmaz.

Ersun Yanal geçen sene takımı şampiyon yaptı. Büyük başarıydı. Ben şunu anlamıyorum. Böyle bir başarı yakalamışsın. Profosyonellikten bu kadar yoksun musun? Avrupa kampında sevgili bulup tüm takıma iki gün izin vermek. Topuk Yaylası'nda ki kampa hemde kulüp görevlisiyle çok özel misafir getirtmek. TV'lerde hepimizin seyrettigi sırtına yaptırdığın gözyaşı damlasını kur yapmak için bir kıza gösterişin. İyi ki gittin. Değil Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak; şampiyonlar ligi kupasını alsan. Kimsenin umurunda değil. Yakışmadın bu kulübe.
Galatasara kulübü Ersun Hoca'yı isteyip görüşüyormuş. Bence de yerinde isabet olur. Ne de olsa Galatasaray kulübü kendini hep daha Avrupalı olduşunu iddia eder. Yakışırsınız birbirinize gerçekten.

Gelelim bizim Karaoğlan İsmail'e Fenerbahçe'nin çocuğudur. İçinden çıkmıştır. Sanıyorum son dört teknik direktöründe anternörlüğünü yaptı. Ama asıl görevi; derdi olan futbolcunun dert ortağı olmak. Oynamayan futbolcunun moralinin yüksek tutmak. Yani kankası olmak. Takımın moral deposu olmak. Bir diğer görevide; takım içindeki herşeyi Aziz Başkan'a rapor etmek. O yüzden futbolcular onun teknik direktör olmasını çok istediler. Ama hesaplanamayan birşey vardı. Futbolcuların kankasıydı ve ilk maçtan itibaren kimi oyundan alsa, çıkan her oyuncu İsmail'e el kol hareketi yapıp, tavır koydu. Sen beni oyundan nasıl alırsın diye. Hem de tüm kameraların önünde. Onlarda kendince haklı, kanka kankayı oyundan alır mı ? Gülmemek elde değil. Adamı bir gecede kankalıktan alıp, karizmatik teknik direktör yapmaya kalktılar. Gömleği bilmem kaçyüz dolarmış. Klinsman ve Löw de aynı renkte aynı marka giyiyormuş. Bunu da yemedik. Rica ile yaptırılan bir haber olduğu çok belliydi.

Aziz başkan İsmail olayıyla şunu kanıtlamaya çalışıyor, ben takımın başına kimi getirsem olay benim. O şu bu değil. Olay sadece benim. Bu takımı kuranda benim. Taktiği verende benim demek istiyor. O yüzden bu seneki anlamlı dördüncü yıldızı getirecek şampiyonluğuda bu yüzden çok istiyor.

İnsan şuna üzülüyor: adam gibi bu işi hakkıyla yapacak bir Türk evladı yok mudur? Kimsenin işine karışmayacağı. Aykut gibi hazımsızlıktan Alex'i harcamayıp, bu yükün altında ezilmeyecek . Ersun gibi klübü fun clup'a çevirmeyip korkundan Salih'i oynatmayıp sattırmayacak bir vatan evladı yok mudur? En iyisi bu deyip kulübün moralcisini mi takımın teknik direktörü yapmak lazımdı? Gerçekten yok sanırım.
Bakarsın Ersun gibi İsmail de bu sene şansına Fenerbahçe' yi şampiyon yapar.

(Galatasaray bu sene bu kadar kötü olmasa. Beşiktaş'ın stadı bitmiş olup orda oynuyor olsaydı; ben görürdüm İsmail mi kalırdı şimdiye)

Yorum Gönder