Galatasaray sahasında, Konyaspor'u 1-0 yenerek, yeniden lider oldu.

Konyaspor'un takım halinde yaptığı savunma ve rakibine yakın oynama düşünceleri, Galatasaray'ın oyun anlayışını bozdu.

Oyunu geniş alanda oynamak zorunda kalan Galatasaray'lı futbolcular, hem çabuk yoruldular, hemde sinirlendiler.

Topu iki kere dürtmeden pas veremeyen, oyunu dikine oynayamayan Galatasaray'lı futbolcular, rakiplerinin ekmeğine yağ sürdüler. 

Maç'ın skor'unu değiştirecek usta ayaklardan Snaijder gününde değildi.

Galatasaray'da, Sabri dışında, rakibini eksiltecek ve oyunu dikine oynayacak futbolculardan Emre Çolak, 58 dakika kulübede oturdu.

Sabri'nin önünde oynayan Bruma, topu her ayağına aldığında ne yapacağını bilemediği gibi, pozisyon almayı da beceremiyor.

Bruma- Emre değişikliği maalesef geç yapıldı.

Snaijder-Yasin ikilisi sol kanat'ta verimsiz hale getirilince. Burak Yılmaz pas alamadı.

Net gol pozisyonları bulamayan Galatasaray, üstelik rakibine bol bol pozisyon verdi.

İstediği pasları alamayan Snaijder, oyundan düşünce, bütün yük Selçuk'a kaldı.

Boşta olan, pas atacak arkadaşını bulamayan Selçuk, kaptırdığı toplar ile, rakibin pozisyon yakalamasına neden oldu. Bu yüzden Melo, Selçuğun kaptırdığı topu kazanmak için yaptığı mücadele sonucunda, sarı kartı gördü.

Eğer Konyaspor'da usta golcüler bulunsaydı, maç'ı çok farklı kazanabilirlerdi.

Emre Çolak oyuna 58.Dakikada  girince, oyunun rengi değişti. Snaijder canlandı. Çünkü pas almaya başladı. 

84.Dakikada Selçuk İnan'ın attığı gol, hem Hamza Hocayı, hem de Galatasaray'ı ipten aldı.

Haftalardır bu oyuncular ve oynanan futbol ile Galatasaray'ın Şampiyon olması zor diye yazıyorum. Galatasaray'lı dostlarım bana sitem ediyorlar.

Fakat, bu gün Aykut Kocaman'ın takımına oynattığı oyunu bir türlü çözemeyen Galatasaray, beni haklı çıkardı.

Rakip çok rahat pas yaparak, Galatasaray'ın kalesine gelirken, Galatasaray'lı futbolcular taç atarken bile, topu atacakları arkadaşlarını bulamıyorlar.

Rakibi eksilten, dikine oynayan Sabri ve Emre Çolak, takımın en iyisi olduğuna göre, gerisini siz düşünün.

Yasin, boş alan bulunca oynayan bir oyuncu. Rakibi eksiltecek çalım atma yeteneği bulunmadığından markaj altında kalınca verimsizleşiyor.

Her maçta, kaleci Muslera, kurtarıcı oluyor.

Son haftalara yaklaşınca, gol'ün gecikmesi ve oyunun sıkışması nedeniyle maç'ın  stresi artıyor.

Buna rağmen Galatasaray taraftarları panik yapmadan, son dakikaya kadar takımlarını desteklediler. Bu nedenle maçın en iyisi taraftarlardı.

Maçın son dakikalarında, Mehmet Güven'in, Burak Yılmaz'a ceza alanı içerisinde yaptığı faul'e penaltı çalmayan hakem, maç içerisindeki en büyük hatasını yaptı. Bakalım Lig TV'de, bu pozisyon ile ilgili ne konuşulacak.

Bu maçta, Galatasaray'ın kadrosunun üçte bir değerine sahip rakibi karşısında düştüğü durum, gelecek senenin takım mühendisliği planında, çok sayıda transfer yapılacağını gösteriyor.

Avrupa'da bu oyun, rakipler tarafından çok farklı mağlubiyetler ile cezalandırılır.