Galatasaray; sahasında Sivasspor'u 2-1 yendi.

Hafta içerisinde Başkanlık krizi yaşayan ve Balıkesirspor'a yenilen Galatasaray için, Sivasspor maçı çok önemliydi. 

Maçın önemini kavrayamamış bir kişi vardı, Prandelli.

Öyle bir kadro ile sahaya çıktı ki, maçın başında kalesinde başlayan gol tehlikelerini, dua etsin rakip gole çeviremedi.

Şuursuzca hücuma çıkmak, defans güvenliğini zaafa uğratacak şekilde, özellikle sağ ve sol bekleri olmadan oynamak, Galatasaray'a pahalıya patlayabilirdi.

Chedjou'ya mükemmel orta yapan Olcan, kötü oynayan Galatasaray'a can ve moral verdi.

İbrahim Toraman'dan daha çabuk davranması ile penaltı kazandıran Olcan, bugün Galatasaray'ı ipten aldı.

Prandelli'nin ikinci yarıya aynı taktik ve kadro ile başlaması, ilk değişikliğini, uzun zamandır oynamamış Hakan Balta ile yapması ve Hakan Balta'nın, bütün takımın hücümda olmasına rağmen topu ezmesi ile hızlı çıkan Sivasspor'un, üstelik Yekta'nın ıskası ile bulduğu gol, panik yapmaya neden oldu.

Herkes arkasında boşluklar bırakan Sivasspor karşısında Bruma'nın oyuna girmesini beklerken, bu sezon hiç oynamamış Hamit oyuna girince, Prandelli'nin hocalığı hakkında olumsuz konuşmalar başladı.

Maçın 2-1 bitmesine sevinen Galatasaraylılara karşın, galibiyeti ve farkı kaçıran Sivasspor ise üzüntülüydü.

Her zaman goller kaçıran rakip bulamazsınız. Prandelli, eğer bu formatta oynamaya devam ederse, Fenerbahçe maçında sahasında, tarihi hezimet ile karşılaşır.

Galatasaraylı futbolcular 2-0 öndeyken bile savunma güvenliğini unutup, sanki mağlupmuşlar gibi, cümbür cemaat hücuma katılınca, kalesinde hep tehlikeler yaşadı. Halbuki bu skora göre 3-5-2'den, 4-4-2'ye dönmeyi becerebilselerdi, üzerlerine korkusuzca gelen rakibine karşı daha farklı galibiyet elde ederlerdi. Allahtan kalede Muslera var. Yoksa 2-0'dan maçı kaybedebilirlerdi.

Arsenal ile oynanacak Şampiyonlar Ligi Maçı öncesi oynanan oyun ve Prandelli'nin taktik hataları beni fazlasıyla endişelendirmiştir.İnşallah bu maçtan farklı mağlubiyetle ayrılmayız.

Tribünler bomboştu. Ben boş tribünlerden şu mesajı çıkardım.

Taraftarlar diyorki; EY DEMİRÖREN!! Bizler senin oyuncağın değiliz. Yaptığın uygulamalar ile ortada ne futbol ne de Futbolun Adaleti kaldı. Deşarj olmak için gittiğimiz maçlardan, sinir küpü olarak eve dönmektense, maçlara gitmeyiz daha iyi dediler. Fakat bu TFF, taraftarların maça gelmemesinden mutlu. Çünkü; hükümeti protesto eden yok, siyasilerden yana rahatladılar. Maça gelmeyenler, maçları evde izlediklerinden DİJİTÜRK satışları arttı.Böylece bir taş ile iki kuş vurduklarını zannedenler, boş tribünlerin olumsuz etkilerinin sonuçlarını düşünmemektedirler. Giden taraftarları, bir daha geri döndürmek çok zordur ve maliyeti ağır olur.

Netice olarak; Galatasaray'ın aldığı bu galibiyet sakın olumsuzlukları örtmesin. Aysal ile gelen Prandelli geldiği gibi gitsin. Bir daha İtalyan veya Dahi Teknik direktör gelmesin. Galatasaray'ın genlerini ve tarihi hafızasını bilen, basit dokunuşla takımı, herkesin kabul gördüğü kadro ve taktikle oynatacak, maceracı olmayan hoca gelsin.

Prandelli'nin bugün yaptığı harakiri Galatasaray'ı öldürmedi ama, bir sonraki maç için umutları söndürdü. Hele Fenerbahçe maçında böyle bir şey yapmaya kalkarsa, işte o zaman Galatasaray bir daha kendine gelemez. Fenerbahçe maçına mutlaka Mustafa Denizli ile çıkmak şart oldu.