Vaziyet bu kadar iğrençken ve Beşiktaş bir şekilde kazanırken; benim pek "aziz" ve muhterem federasyon yetkililerine, futbolun birbirinden "aziz" baronlarına, ülke medyasının birbirinden "aziz" gazetecilerine naçizane bir önerim var.
Beşiktaş maçlarında elektrik tasarrufuna gidilsin. Her iki yarıda da Beşiktaş'ın hücum ettiği yarı sahanın ışıkları yarıya indirilsin. Sonuçta feda demeyi bilen bir camia. Biraz da memleket için bir işe yarasınlar değil mi? 

Sonra bir fikrim daha var!

Beşiktaş maçlarındaki yardımcı hakemlerden çizgide takılanlarını görevlendirmeyin. Dünyanın masrafı sonuçta! Ücretiydi, konaklamasıydı, ulaşımıydı, harcırahıydı. Zaten gözleri görse dilleri lal oluyor; gerek yok yani!
Ha bütün bunlara rağmen Beşiktaş denen zararlı organizmalardan oluşan camianın futbol takımı hala utanmadan kazanmaya devam ediyorsa; o zaman olmayan stadını kapatın bence! Maçlarını Kadıköy'de Fenerbahçe taraftarının önünde oynasın. Takım gibi bir takım görmek, hakem desteği olmadan maç kazanmayı izlemek bu insanların da hakkı öyle değil mi?

Bütün bu seçeneklerden sonra, artık ülkemizin dünyadaki gururu, sırtındaki Ülker reklamıyla laikliğin yıkılmaz kalesi(!) Fenerbahçe bir zahmet şampiyon olur. Pek muhterem taraftarına da bu işi kutlamak kalır; sırtında, stadında ve basket takımının isminin başındaki ÜLKER yazısı ve ellerindeki Mustafa Kemal posterleriyle! Bir yandan laikçilik oynar diğer yandan da centilmenlik dolu eylemlerde bulunurlar. Kadıköy'ü falan ateşe verirler mesela! 

Ne var canım!

Bir kere de sevinçten yaksınlar mabedlerini!