Fenerbahçe, Şampiyonlar ligi ön eleme maçında sahasında, Shaktar Donetsk ile 0-0 berabere kalarak, umutlarını sürdürdü.
Maç öncesi iki takımın analizi yapıldığında şartlar hep Shaktar lehineydi.
- Lucescu 11 senedir Shaktar'ın başında, liginde ikinci maçını oynadı. Takımı %80 hazır.
-Fenerbahçe'nin hocası Pereira bir aydır takımın başında ve takımı ile 8 hazırlık maçı oynadı.Üstelik geçen seneye göre kadroda yeni oyuncu sayısı fazla. Takımını ancak %60 hazır hale getirebilmiş.
Buna rağmen ilk yarıdaki Shaktar'ın dört tane gol olabilecek atağından gol yemeden kurtulması ve daha sonra oyunu zaman zaman dengeleyecek hale gelmesi, Fenerbahçe'nin şansıydı.
İkinci yarıda daha derli toplu oynayan Fenerbahçe; Fernandao'nun Nani'nin alda at gol pasına vurduğu kafa neticesi, vuruş kalitesizliğinden dolayı mutlak bir gol'den oldu.
Defansta; iki uzun ve ağır stoperler ile arkaya atılan toplarda ve birebirlerde rakibi durduramayan Fenerbahçe, hücum oynarken rakibin defans arkasına attığı toplarda hep sıkıntı yaşamıştı.Nitekim bu maçta da yaşadı.Pereira, bir ara defansın bu durumuna isyan ederek,futbolcularını uyardı.
Fenerbahçe'nin en büyük handikapı sol ayaklı Hasan Ali'nin mecburen sağ bekte oynamasıydı.Buna rağmen Hasan Ali elinden geleni yapmaya çalıştı.
Shaktar Fenerbahçe'nin bu zaafından faydalanmak için, Hasan Ali tarafından hücum etmeye maç boyunca devam etti.Zaman zaman Hasan Ali zor duruma düşerken,arkadaşlarının kendisine yardım etmemesi nedeniyle isyan etti.
Fenerbahçe'nin orta sahasında yer alan Mehmet Topal sakatlıktan yeni çıktığı için eski görüntüsünden uzaktı.Bu nedenle orta sahada ne oyunu yönlendirebildi, ne de rakip atakları önleyebildi.Nitekim Hocası kendisini Meireles ile değiştirdi.
Nani; oyun içinde zaman zaman klas hareketler yaptı.Fernandao'ya alda at tarzında yaptığı orta kalite doluydu.
Taraftarın umudu olan Van persie oyuna girince büyük destek aldı.Fakat henüz hazır olmadığından etkili olamadı.
5 Ağustos'ta Ukrayna'da oynanacak rövanş maçında, Fenerbahçe sekiz günlük arada %60 olan gücünü, %70'e çıkardığında, rövanşta deplasmanda atacağı bir gol ile avantajlı duruma geçebilir.
Rakip Shaktar, tam bir Lucescu takımı gibi oynadı.Topa ve oyuna hakimdiler.Pas hatası yapmadan, sanki Barcelona gibi oynamaya çalıştılar.Zaten yabancı oyuncularının büyük çoğunluğu Brezilya'lı olunca teknik ve hızlı hücumcuları ile Fenerbahçe defansına zor anlar yaşattılar.Allahtan beceriksiz bir günlerindeydiler.
Bu maçı izlerken Aziz Yıldırım, keşke bu takımın başına Lucescu'yu getirebilsem demiştir.
Lucescu; Shaktarın başına geldikten sonra sıradan bir takıma hem şampiyonluklar kazandırmış, hem Avrupa'da başarılar elde etmiş, hemde en önemlisi kulübüne para kazandırmış.
''Keşke benim olsa'' diye bir tabir var ya, bu Lucescu için cuk oturuyor.
Netice olarak, sezon başı olmasına rağmen, iki takımda izleyenlere güzel ve heyecan dolu bir maç izlettiler.
Fenerbahçe'nin bu kadar kısa sürede bu futbol'u oynaması bence büyük başarıdır.
Camia olarak sabırlı davranırlar ve alınacak en ufak kötü sonuçlarda panik yapmazlar ise, önümüzdeki senenin UEFA kupasını çok kolay alabilirler.Daha sonra Şampiyonlar Ligi için kadrolarını takviye ederek, bu kupayı Türkiye'ye getiren takım olabilirler.
Maç öncesi iki takımın analizi yapıldığında şartlar hep Shaktar lehineydi.
- Lucescu 11 senedir Shaktar'ın başında, liginde ikinci maçını oynadı. Takımı %80 hazır.
-Fenerbahçe'nin hocası Pereira bir aydır takımın başında ve takımı ile 8 hazırlık maçı oynadı.Üstelik geçen seneye göre kadroda yeni oyuncu sayısı fazla. Takımını ancak %60 hazır hale getirebilmiş.
Buna rağmen ilk yarıdaki Shaktar'ın dört tane gol olabilecek atağından gol yemeden kurtulması ve daha sonra oyunu zaman zaman dengeleyecek hale gelmesi, Fenerbahçe'nin şansıydı.
İkinci yarıda daha derli toplu oynayan Fenerbahçe; Fernandao'nun Nani'nin alda at gol pasına vurduğu kafa neticesi, vuruş kalitesizliğinden dolayı mutlak bir gol'den oldu.
Defansta; iki uzun ve ağır stoperler ile arkaya atılan toplarda ve birebirlerde rakibi durduramayan Fenerbahçe, hücum oynarken rakibin defans arkasına attığı toplarda hep sıkıntı yaşamıştı.Nitekim bu maçta da yaşadı.Pereira, bir ara defansın bu durumuna isyan ederek,futbolcularını uyardı.
Fenerbahçe'nin en büyük handikapı sol ayaklı Hasan Ali'nin mecburen sağ bekte oynamasıydı.Buna rağmen Hasan Ali elinden geleni yapmaya çalıştı.
Shaktar Fenerbahçe'nin bu zaafından faydalanmak için, Hasan Ali tarafından hücum etmeye maç boyunca devam etti.Zaman zaman Hasan Ali zor duruma düşerken,arkadaşlarının kendisine yardım etmemesi nedeniyle isyan etti.
Fenerbahçe'nin orta sahasında yer alan Mehmet Topal sakatlıktan yeni çıktığı için eski görüntüsünden uzaktı.Bu nedenle orta sahada ne oyunu yönlendirebildi, ne de rakip atakları önleyebildi.Nitekim Hocası kendisini Meireles ile değiştirdi.
Nani; oyun içinde zaman zaman klas hareketler yaptı.Fernandao'ya alda at tarzında yaptığı orta kalite doluydu.
Taraftarın umudu olan Van persie oyuna girince büyük destek aldı.Fakat henüz hazır olmadığından etkili olamadı.
5 Ağustos'ta Ukrayna'da oynanacak rövanş maçında, Fenerbahçe sekiz günlük arada %60 olan gücünü, %70'e çıkardığında, rövanşta deplasmanda atacağı bir gol ile avantajlı duruma geçebilir.
Rakip Shaktar, tam bir Lucescu takımı gibi oynadı.Topa ve oyuna hakimdiler.Pas hatası yapmadan, sanki Barcelona gibi oynamaya çalıştılar.Zaten yabancı oyuncularının büyük çoğunluğu Brezilya'lı olunca teknik ve hızlı hücumcuları ile Fenerbahçe defansına zor anlar yaşattılar.Allahtan beceriksiz bir günlerindeydiler.
Bu maçı izlerken Aziz Yıldırım, keşke bu takımın başına Lucescu'yu getirebilsem demiştir.
Lucescu; Shaktarın başına geldikten sonra sıradan bir takıma hem şampiyonluklar kazandırmış, hem Avrupa'da başarılar elde etmiş, hemde en önemlisi kulübüne para kazandırmış.
''Keşke benim olsa'' diye bir tabir var ya, bu Lucescu için cuk oturuyor.
Netice olarak, sezon başı olmasına rağmen, iki takımda izleyenlere güzel ve heyecan dolu bir maç izlettiler.
Fenerbahçe'nin bu kadar kısa sürede bu futbol'u oynaması bence büyük başarıdır.
Camia olarak sabırlı davranırlar ve alınacak en ufak kötü sonuçlarda panik yapmazlar ise, önümüzdeki senenin UEFA kupasını çok kolay alabilirler.Daha sonra Şampiyonlar Ligi için kadrolarını takviye ederek, bu kupayı Türkiye'ye getiren takım olabilirler.
Yorum Gönder