Galatasaray sahasında Trabzonspor'a 1-0 yenilerek, ligdeki ilk mağlubiyetini aldı.
Ersun Yanal Galatasaray'ı kilitleyecek şekilde saha düzeni alarak, bir gol atarsam maçı enaz berabere bitiririm diye düşünmüş.
Fakat, kilidi açamayan Galatasaray, ilk yarıda yediği gol'e karşılık veremeyerek üç puanı kaybetti.
Maçın son saniyesinde Eren Derdiyok'un rövaşatası direkten döndü.
Pozisyonsuz, yana geriye paslar ile futbol oynadığını zanneden futbolcular, final paslarında isabet sağlayamayınca, bir türlü senkronize oynayamadılar.
Koca doksan dakikada net gol pozisyonu yok.
Galatasaray'ın en büyük eksiği; sakatlıktan dönen yıldız futbolcuları ile Tolga Ciğerci ve Selçuk İnan'ın formsuz olmalarıydı.
Bruma kilidi tek başına açmaya çalışırken ilk yarıda çok top kaybetti.İkinci yarıda final paslarında yetersizdi.
Eren Derdiyok'u top ile buluşturamadılar, buluştuğu iki topu gol yapamadı.
Reikenik oyuncu değişikliklerini geç yaptı.Sabaha kadar oynansa gol olmayacak maçı çözecek taktiği bulamadı.
Galatasaray; her hafta yazılarımda yazdığım gibi yana, geriye ve kendi sahasında boş alanlarda pas yaparak hem kendi taraftarlarını sinirlendiriyor, hemde rakibin sahaya yerleşmesine imkan tanıyor.
Geçen sene çok gol yiyen Galatasaray'ı; pas oyunu oynayarak topu rakibe vermeden, gol yemeyiz anlayışı ile gol yemekten kurtarmak mantıklı değil.
Galatasaray takım savunmasını halen daha yapamıyor.Çünkü Eren dışında önde basacak oyuncusu yok.
Ersun Yanal Galatasaray'ı iyi etüd etmiş.
Trabzonspor'un İstanbul'dan üç puan ile dönmesi, hem Ersun Yanal'ı kurtardı, hem de Muharrem Usta yönetimini.
Ayrıca lige yeniden dönme moralini kazandılar.
Galatasaray'ın şampiyon olabilmesi bu kadro ile zor.
Podolski ve Sneijder'in aynı anda oyunda olması Galatasaray'ı, takım defansı anlamında güçsüz bırakıyor.
Şampiyonluğa oynacak takım böyle gol yemez, yememelidir.
Kapanan takımları açmak için, çabuk ve dikine oynamak veya kanatlardan hızlı bindirmeler yapmak gerekir.
Galatasaray dikine oynayamadığı gibi, Bruma dışında kanattan top taşıyacak oyuncusu yok.
Bu mağlubiyet hayırlı bir mağlubiyet olarak kabul edilmeli, özellikle Medya tarafından şişirilen bazı oyuncular da, kendilerini tekrar, tekrar izleyerek, eksikliklerini tamamlamalıdırlar.
Hazır taraftarlar ile barışmış iken alınan bu mağlubiyet, inşallah taraftarları tribünlerden uzaklaştırmaz.
Bu günkü Genel Kuruldan çıkan sonuç ile maddi problemlerini çözecek olan Galatasaray, gelirlerini israf etmez ise, borçlarını ödeyecek gayrimenkulleri bulunmayan Fenerbahçe ve Beşiktaşı hem sportif başarı, hemde gelir olarak geçer.
Bu günkü maçı kaybeden Galatasaray, aslında Genel Kurulda aldığı akılcı karar ile, bu günün ve önümüzdeki senelerin kazananıdır.
Bu günkü tarih, Galatasaray'ın aydınlık ve başarılı tarihinin başlangıç günü olarak not edilmelidir.
Ersun Yanal Galatasaray'ı kilitleyecek şekilde saha düzeni alarak, bir gol atarsam maçı enaz berabere bitiririm diye düşünmüş.
Fakat, kilidi açamayan Galatasaray, ilk yarıda yediği gol'e karşılık veremeyerek üç puanı kaybetti.
Maçın son saniyesinde Eren Derdiyok'un rövaşatası direkten döndü.
Pozisyonsuz, yana geriye paslar ile futbol oynadığını zanneden futbolcular, final paslarında isabet sağlayamayınca, bir türlü senkronize oynayamadılar.
Koca doksan dakikada net gol pozisyonu yok.
Galatasaray'ın en büyük eksiği; sakatlıktan dönen yıldız futbolcuları ile Tolga Ciğerci ve Selçuk İnan'ın formsuz olmalarıydı.
Bruma kilidi tek başına açmaya çalışırken ilk yarıda çok top kaybetti.İkinci yarıda final paslarında yetersizdi.
Eren Derdiyok'u top ile buluşturamadılar, buluştuğu iki topu gol yapamadı.
Reikenik oyuncu değişikliklerini geç yaptı.Sabaha kadar oynansa gol olmayacak maçı çözecek taktiği bulamadı.
Galatasaray; her hafta yazılarımda yazdığım gibi yana, geriye ve kendi sahasında boş alanlarda pas yaparak hem kendi taraftarlarını sinirlendiriyor, hemde rakibin sahaya yerleşmesine imkan tanıyor.
Geçen sene çok gol yiyen Galatasaray'ı; pas oyunu oynayarak topu rakibe vermeden, gol yemeyiz anlayışı ile gol yemekten kurtarmak mantıklı değil.
Galatasaray takım savunmasını halen daha yapamıyor.Çünkü Eren dışında önde basacak oyuncusu yok.
Ersun Yanal Galatasaray'ı iyi etüd etmiş.
Trabzonspor'un İstanbul'dan üç puan ile dönmesi, hem Ersun Yanal'ı kurtardı, hem de Muharrem Usta yönetimini.
Ayrıca lige yeniden dönme moralini kazandılar.
Galatasaray'ın şampiyon olabilmesi bu kadro ile zor.
Podolski ve Sneijder'in aynı anda oyunda olması Galatasaray'ı, takım defansı anlamında güçsüz bırakıyor.
Şampiyonluğa oynacak takım böyle gol yemez, yememelidir.
Kapanan takımları açmak için, çabuk ve dikine oynamak veya kanatlardan hızlı bindirmeler yapmak gerekir.
Galatasaray dikine oynayamadığı gibi, Bruma dışında kanattan top taşıyacak oyuncusu yok.
Bu mağlubiyet hayırlı bir mağlubiyet olarak kabul edilmeli, özellikle Medya tarafından şişirilen bazı oyuncular da, kendilerini tekrar, tekrar izleyerek, eksikliklerini tamamlamalıdırlar.
Hazır taraftarlar ile barışmış iken alınan bu mağlubiyet, inşallah taraftarları tribünlerden uzaklaştırmaz.
Bu günkü Genel Kuruldan çıkan sonuç ile maddi problemlerini çözecek olan Galatasaray, gelirlerini israf etmez ise, borçlarını ödeyecek gayrimenkulleri bulunmayan Fenerbahçe ve Beşiktaşı hem sportif başarı, hemde gelir olarak geçer.
Bu günkü maçı kaybeden Galatasaray, aslında Genel Kurulda aldığı akılcı karar ile, bu günün ve önümüzdeki senelerin kazananıdır.
Bu günkü tarih, Galatasaray'ın aydınlık ve başarılı tarihinin başlangıç günü olarak not edilmelidir.
Yorum Gönder