Bu akşamki Sivas maçı son iki yılın Beşiktaş demosuydu desek yanılmış olmayız. Yığınla kaçan gol, keyif veren futbol, bir kaç kişinin terbiye sınırlarını zorlayan artistik hareketleri ve kenarda çıldıran bir hoca!
Slaven Biliç'i bu maç için kim suçlayabilir? Sanırım kimse suçlayamaz. Şayet bir takım, doksan dakikada birbirinden net 6-7 pozisyona giriyor ve rakibine de aynı oranda oyun oynama şansı tanımıyorsa, hocasının planı tıkır tıkır işlemiş demektir. Biraz antreman izlemiş olan dostlarımız iyi bilirler; idman sonlarındaki çift kale maçlarda takımlardan biri, bu gece Beşiktaş'ın yakaladığı pozisyonların benzerlerini yakaladığında, hoca düdüğü çalar, santrayı yaptırır. Çalışma sonuç vermiştir zira...
Geçen yılla küçük bir kıyaslamaya girecek olursak, Beşiktaş yine bu geceki gibi, puanları hovardaca saçıyordu. Yukarıda ismini vermediğim Fernandes yine terbiye sınırlarını zorluyordu. Takım yine yarım düzine gol kaçırıp, son bölümde bir veya iki golle puanları kaptırıyordu. Ve yine kenarda çıldıran ve bugünkinden çok daha çaresiz, kulübede oyunu değiştirecek futbolcusu bulunmayan bir teknik direktör vardı.
Bütün bunlardan yola çıkarak küçük bir oyun oynayalım!
Geçen sezon puan kaybedilen her maçta, Kaptan Aybaba'ya ağza alınmayacak küfürler eden cahil takımı parmak kaldırsın!
Slaven Biliç'i bu maç için kim suçlayabilir? Sanırım kimse suçlayamaz. Şayet bir takım, doksan dakikada birbirinden net 6-7 pozisyona giriyor ve rakibine de aynı oranda oyun oynama şansı tanımıyorsa, hocasının planı tıkır tıkır işlemiş demektir. Biraz antreman izlemiş olan dostlarımız iyi bilirler; idman sonlarındaki çift kale maçlarda takımlardan biri, bu gece Beşiktaş'ın yakaladığı pozisyonların benzerlerini yakaladığında, hoca düdüğü çalar, santrayı yaptırır. Çalışma sonuç vermiştir zira...
Geçen yılla küçük bir kıyaslamaya girecek olursak, Beşiktaş yine bu geceki gibi, puanları hovardaca saçıyordu. Yukarıda ismini vermediğim Fernandes yine terbiye sınırlarını zorluyordu. Takım yine yarım düzine gol kaçırıp, son bölümde bir veya iki golle puanları kaptırıyordu. Ve yine kenarda çıldıran ve bugünkinden çok daha çaresiz, kulübede oyunu değiştirecek futbolcusu bulunmayan bir teknik direktör vardı.
Bütün bunlardan yola çıkarak küçük bir oyun oynayalım!
Geçen sezon puan kaybedilen her maçta, Kaptan Aybaba'ya ağza alınmayacak küfürler eden cahil takımı parmak kaldırsın!
Yorum Gönder
Toplam Yorum Sayısı 1
Artür KIYMAZ 12 yıl önce yorumlandı
Dediğiniz gibi Beşiktaş,çok pozisyona girdi,2yi 3ü bulup maçı kopartabilirdi.Bu takım Fernandese, Almeidaya muhtaç olmamalı.Kapris çekecek lüksü yok Beşiktaşın.