Galatasaray; Gaziantepspor deplasmanından, 1-0 galibiyetle dönüyor.
Galatasaraylı futbolcular; kendilerine olan güvenlerini kaybetmişler, güçsüzler, rakibe basamadıkları gibi, topu kullanma becerilerini kaybetmişler.

Galatasaray'ın maçlarını izlemek, işkence gibi.

Bu futbol ve futbolcular ile ne Şampiyonluk gelir, ne de taraftarlar tribünlerde yerini alır.

Sezon başı kamplarını verimli geçirmedikleri belli olan futbolcular, daha ligin ilk yarısı bitmeden yürüyecek halde değiller. Güçsüz oldukları gibi, futbol oyun zekalarını da kaybetmişler.
Galatasaray'ı zor günler bekliyor derken, zor günleri yaşamaya başladı bile.
Kulübün nakit sıkıntısı çekmesi, tüm branşlarda oyuncularını kaybetme noktasına getirmiştir.
Başarılı bir işadamı olan Ünal Aysal'ın, Galatasaray'ı bu hale getirip, kaçması, Galatasaray'a en büyük düşmanının veremeyeceği zararı vermiştir. Tarih boyunca ne iki Lig Şampiyonluğu, ne de Şampiyonlar Ligindeki çeyrek Finali hatırlanacaktır. Galatasaray'ı İFLAS'ın eşiğine getirmiş Başkan olarak, çok kötü anılacaktır.
Galatasaray'lı futbolculara, eğer gerçekten takımlarına bağlı ve seviyorlar ise, tarihi bir görev düşmektedir.

Şimdiye kadar kazandıkları paraları kendilerine ödeyen kulüplerine yardımcı olma zamanıdır. Son sözleşme iyileştirmelerindeki artışları iade edilmeli ve biz bu kadar parayı hak edecek futbol oynamıyoruz diyerek dürüst davranmalılardır.
Hamit, Burak, Selçuk, Melo, Muslera, Sneijder'e Galatasaray'ın ödediği paraları, dünyada hiçbir kulüp ödemez. Satışa çıkarıyorum desen, aldığın fiyata satamazsın. Kimse de almaz. Buna rağmen uzun vadeli sözleşmeyi hem de yüksek ücretle istemelerine şaşırmaktayım. Galatasaray'ı babalarının çiftliği zannedenlere verilecek en büyük cevap, onları satışa çıkarmaktır. Belki o zaman ne kadar değersiz olduklarını anlarlar.
Galatasaray'ın Gayrimenkulleri ve takım değeri, borçlarını karşılayamayacak duruma geldi. Bunun adı iflastır. Tüm Galatasaray'lılar takımlarına sahip çıkmalıdır. Taraftarlar tribünleri doldurmalı,ürünlerini satın almalıdır.İş adamları sponsorluk yaparak amatör branşları finanse etmelidir. Eldeki Gayrimenkuller akılcı bir şekilde gelir getirecek hale getirilmelidir.
Önümüzdeki yıllarda UEFA Finansal Fair-play kriterlerine göre, hem Türkiye Liginde hem de Avrupa'da Galatasaray'ı yarışmalardan men edecek bu durumdan kurtaracak adımlar acilen atılmalıdır.
Hamza Hamzaoğlu'nu çok severim. Ahlaklı, çalışkan ve futbolcularını iyi idare eden bir kardeşimizdir. Fakat; Sneijder ile ilgili talihsiz bir demeci olmuştur. Futbol aleminde çalışan tüm bireyler, konuşmalarında bir gün, her takımı çalıştırabileceklerini düşünerek dikkatli demeçler vermelilerdir. Bu da, bir tecrübe olmuştur. İnşallah Sneijder'i doğru yerde oynatır ve verim alır.
Basketbol Şube sorumlu yöneticisi Mehmet Can Topsakal; Ergin Ataman'ı basketbolcuların ödemeleri ile ilgili doğru demeci nedeniyle, demorolize etmesini kınıyorum. Hem suçlu, hem güçlüsün böyle olmaz. Yönetici çıkar doğruyu söyler ve sporcusundan, hocasından özür diler. Altı aydır paralarını almadan oynayan oyuncular ve onları oynatmayı becerebilen hocaları, Mehmet Can Topsakal'ın herkes işine baksın demecini hak etmediler. Ben, Cuma akşamı maçtaki vücut dillerinden hem Ergin Ataman hocamızın, hemde basketbolcularımızın artık son haddeye geldiklerini gördüm. Galatasaray iyi yönetilemiyor.
Bütün branşlarda sıkıntı var. Futbol takımına yapılan gereksiz ve mantıksız yatırımlar, Galatasaray Kulübü'nün yaşamasını engelliyor. İflas etmiş kurum gibi ödenekler kaldırılmış, ödemeler yapılamıyor. Yakında Galatasaray Televizyonu kapanırsa hiç şaşırmam.

Galatasaray camiası, zamanında takımlarına sahip çıkmazlar ise, kayıpların telafisi çok zor olacaktır.