Ulusal Milli Takımımız, Konya Torku Arena'da İzlanda'yı 1-0 yenerek, Fransa'da yapılacak, Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazandı.
Grup elemelerine kötü başlangıç yapan Milli Takımımız'dan, Fransa yolu kapandı, bari Dünya Kupası'na katılalım diye düşünürken, Fatih Terim bitti demeden hiç bir şeyin bitmeyeceğini tekrar yaşadık.
Galatasaray'ın başındayken Şampiyonlar Ligi'ne üç maçta bir puan ile başlayan Terim, son üç maçını alarak guruptan çıkmıştı.
Aynı umutsuzluk bu sene de var iken, bu sefer Allah'ın yardımı ile mucize gerçekleşti.
Bu geceden, hayatımıza düstur edeceğimiz bir ders çıktı. Eğer yüzde bir bile şansın var ise, sonuna kadar azimle, umutla mücadeleden vazgeçme.
Gerçekten çok büyük bir iş başardık.
Hollanda gibi bir Dünya devini geride bıraktık. Çekleri evinde net 2-0 ile geçtik. İzlanda gibi bize ters gelen takımı 10 kişi ile 1-0 yendik.
Gruplarda ve Avrupa'da galibiyeti bulunmayan Kazakistan iki maçta yenemediğimiz Letonya'yı, hemde sahasında 1-0 yendi.
Bir gece önce Ukrayna- İspanya maçında İspanyol kaleci net beş gol kurtarışı yaparak bize çalıştı.
Pazılın parçalarını birleştirdiğimizde, ilahi güç bizim Fransa'da olmamızı istedi. Bunun başka izahı yok. Akıl almayacak sonuçların cuk oturması, mucizenin gerçekleşmesi başka ne ile açıklanılabilir ki.
Maça damga vuran hareketi Gökhan Töre yaptı. İzlerken içimin kalktığı müdahalesinde, rakip futbolcunun ayağının kırılmaması en büyük tesellimiz oldu.
Gökhan Töre, Fransa'yı göremeyecek bir ceza alabilir.
Halbuki, genç yaşta Avrupa Kupası oynama, vitrine çıkma şansını kazanmak üzereydi. Gereksizce yaptığı, bu ağır faul ile şansını kaybetti.
Arda Turan, Barcelona'ya, Ulusal Takımının Fransa'ya direkt gidecek kadrosunun takım kaptanı olarak gidecek.
Uzun süredir Milli maçlar dışında futbol oynamadığı halde, müthiş bir oyun oynayarak İspanya'ya dönmesi takımındaki yerini sağlamlaştırdı.
Selçuk, attığı üç hayati gol ile Milli Takımımıza can verdi.
Maçı televizyondan izleyenlerin en çok görmek istediği anda, maalesef yayıncı kuruluş uzun reklama girerek bütün izleyenleri başka kanallara zaplattı.
Halbuki ikişer dakikalık aralar ile reklama girip, stadyumdaki havayı ekran başındakilere yaşatabilselerdi izleyenleri mutlu ederlerdi.
Maçtan sonraki yayında ise yorumcuların suratlarını izlettirdiler. Ulusal Takımımız mucizeyi gerçekleştirmiş, sen bize Konya'da yaşananları stadyumun havasını, maçın gol anını ham sesler ile yaşatacağına, yorumcuların saçma sapan konuşmalarıyla vakit kaybettin.
Malın sahibinin malı sakladığına şahit olduk. Ben televizyonun sahibi olsam, öncelikle Genel Yayın Yönetmenini kovarım. Çünkü görüntüler elimdeyken herkesin beni izlemesini sağlayacağına, yüzde yüz futbolda Rıdvan Dilmen'i izlettirdiniz.
Ayrıca bizim maç bitmiş, Letonya-Kazakistan maçı iki dakika daha oynanacak, üstelik sahibi oldığunuz diğer kanalda maçı naklen veriyorsunuz, küçük bir pencere açarak maçı izlettiremediniz.Hatta maçın skorunu dahi paylaşmadınız.
Biz ne yaptık. Sizi izlemedik. Yayınıcı kuruluş varken, diğer televizyon kanallarını izledik.
Maalesef, Türk insanının zekasıyla alay edecek az sonraları başlatan, maç yayıncısı olan, hayatında bir kere yaşayacağın mucize gerçekleşmişken, mucizenin yaşandığı yerden bi haber yayıncılık yapan SHOW TV'ye bizi mahkum eden, vergilerimle beslenen TRT'yi kınıyorum.
Benim Ulusal Milli Takımımın maçlarını neden yayınlamak için parayı bastırmadınız. Aptalca işlere para saçarken bizleri yayıncılıktan nasibini alamamış, malını saklayanlara mahkum ettiniz.
Ülke insanı olarak sevinçlerimiz bizlere yaşatamayan, bütün kurumlara yazıklar olsun.
Bu hafta sonu oynanacak Lig maçlarında özellikle üç büyüklerin puan kaybedeceklerini, Milli maç yorgunluk ve streslerinin maçlara yansıyacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Fatih Terim'in basın toplantısında değindiği, ligimizin kalitesini azaltan, malın değerini düşüren, sahalarımızın kötülüğü, hakeme itirazlar, ortamı gerecek kaba demeçler, taraftarları şüpheye düşürecek komplo teorilerinin konuşulduğu televizyon programlarının düzeldiği, TFF'nin her takıma eşit mesafede durduğu, cezaların adilane dağıtıldığı ligimizin değerini arttıracak, izlenecek hale getirecek uygulamaları bir an önce devreye sokmalarını özlem ile bekliyoruz.
İnşallah, dünyaya pazarlanacak kalitede ve dünyanın izlediği bir ligimiz oluşursa, bütün turnuvalara katılan bir Ulusal Takıma sahip olabiliriz. Çünkü cazibe merkezi olunca, dışarıda yetişen Türk gençleri Ulusal Milli Takımızı seçmek zorunda kalacaklardır.
Grup elemelerine kötü başlangıç yapan Milli Takımımız'dan, Fransa yolu kapandı, bari Dünya Kupası'na katılalım diye düşünürken, Fatih Terim bitti demeden hiç bir şeyin bitmeyeceğini tekrar yaşadık.
Galatasaray'ın başındayken Şampiyonlar Ligi'ne üç maçta bir puan ile başlayan Terim, son üç maçını alarak guruptan çıkmıştı.
Aynı umutsuzluk bu sene de var iken, bu sefer Allah'ın yardımı ile mucize gerçekleşti.
Bu geceden, hayatımıza düstur edeceğimiz bir ders çıktı. Eğer yüzde bir bile şansın var ise, sonuna kadar azimle, umutla mücadeleden vazgeçme.
Gerçekten çok büyük bir iş başardık.
Hollanda gibi bir Dünya devini geride bıraktık. Çekleri evinde net 2-0 ile geçtik. İzlanda gibi bize ters gelen takımı 10 kişi ile 1-0 yendik.
Gruplarda ve Avrupa'da galibiyeti bulunmayan Kazakistan iki maçta yenemediğimiz Letonya'yı, hemde sahasında 1-0 yendi.
Bir gece önce Ukrayna- İspanya maçında İspanyol kaleci net beş gol kurtarışı yaparak bize çalıştı.
Pazılın parçalarını birleştirdiğimizde, ilahi güç bizim Fransa'da olmamızı istedi. Bunun başka izahı yok. Akıl almayacak sonuçların cuk oturması, mucizenin gerçekleşmesi başka ne ile açıklanılabilir ki.
Maça damga vuran hareketi Gökhan Töre yaptı. İzlerken içimin kalktığı müdahalesinde, rakip futbolcunun ayağının kırılmaması en büyük tesellimiz oldu.
Gökhan Töre, Fransa'yı göremeyecek bir ceza alabilir.
Halbuki, genç yaşta Avrupa Kupası oynama, vitrine çıkma şansını kazanmak üzereydi. Gereksizce yaptığı, bu ağır faul ile şansını kaybetti.
Arda Turan, Barcelona'ya, Ulusal Takımının Fransa'ya direkt gidecek kadrosunun takım kaptanı olarak gidecek.
Uzun süredir Milli maçlar dışında futbol oynamadığı halde, müthiş bir oyun oynayarak İspanya'ya dönmesi takımındaki yerini sağlamlaştırdı.
Selçuk, attığı üç hayati gol ile Milli Takımımıza can verdi.
Maçı televizyondan izleyenlerin en çok görmek istediği anda, maalesef yayıncı kuruluş uzun reklama girerek bütün izleyenleri başka kanallara zaplattı.
Halbuki ikişer dakikalık aralar ile reklama girip, stadyumdaki havayı ekran başındakilere yaşatabilselerdi izleyenleri mutlu ederlerdi.
Maçtan sonraki yayında ise yorumcuların suratlarını izlettirdiler. Ulusal Takımımız mucizeyi gerçekleştirmiş, sen bize Konya'da yaşananları stadyumun havasını, maçın gol anını ham sesler ile yaşatacağına, yorumcuların saçma sapan konuşmalarıyla vakit kaybettin.
Malın sahibinin malı sakladığına şahit olduk. Ben televizyonun sahibi olsam, öncelikle Genel Yayın Yönetmenini kovarım. Çünkü görüntüler elimdeyken herkesin beni izlemesini sağlayacağına, yüzde yüz futbolda Rıdvan Dilmen'i izlettirdiniz.
Ayrıca bizim maç bitmiş, Letonya-Kazakistan maçı iki dakika daha oynanacak, üstelik sahibi oldığunuz diğer kanalda maçı naklen veriyorsunuz, küçük bir pencere açarak maçı izlettiremediniz.Hatta maçın skorunu dahi paylaşmadınız.
Biz ne yaptık. Sizi izlemedik. Yayınıcı kuruluş varken, diğer televizyon kanallarını izledik.
Maalesef, Türk insanının zekasıyla alay edecek az sonraları başlatan, maç yayıncısı olan, hayatında bir kere yaşayacağın mucize gerçekleşmişken, mucizenin yaşandığı yerden bi haber yayıncılık yapan SHOW TV'ye bizi mahkum eden, vergilerimle beslenen TRT'yi kınıyorum.
Benim Ulusal Milli Takımımın maçlarını neden yayınlamak için parayı bastırmadınız. Aptalca işlere para saçarken bizleri yayıncılıktan nasibini alamamış, malını saklayanlara mahkum ettiniz.
Ülke insanı olarak sevinçlerimiz bizlere yaşatamayan, bütün kurumlara yazıklar olsun.
Bu hafta sonu oynanacak Lig maçlarında özellikle üç büyüklerin puan kaybedeceklerini, Milli maç yorgunluk ve streslerinin maçlara yansıyacağını şimdiden söyleyebiliriz.
Fatih Terim'in basın toplantısında değindiği, ligimizin kalitesini azaltan, malın değerini düşüren, sahalarımızın kötülüğü, hakeme itirazlar, ortamı gerecek kaba demeçler, taraftarları şüpheye düşürecek komplo teorilerinin konuşulduğu televizyon programlarının düzeldiği, TFF'nin her takıma eşit mesafede durduğu, cezaların adilane dağıtıldığı ligimizin değerini arttıracak, izlenecek hale getirecek uygulamaları bir an önce devreye sokmalarını özlem ile bekliyoruz.
İnşallah, dünyaya pazarlanacak kalitede ve dünyanın izlediği bir ligimiz oluşursa, bütün turnuvalara katılan bir Ulusal Takıma sahip olabiliriz. Çünkü cazibe merkezi olunca, dışarıda yetişen Türk gençleri Ulusal Milli Takımızı seçmek zorunda kalacaklardır.
Yorum Gönder