Arsene Wenger orta sahada oynayan Lillian Thuram’ı defans oyuncusuna çevirmiş;savunmada forma giyen Emmanuel Petit’i ise 6 numaralı pozisyona yerleştirmiştir.Bir Arsenal efsanesi Therry Henry ise Wenger’in ellerinde yükselirken,başarısında hocasının O’nu kanattan alıp; santrafora koymasının payı büyüktür.
Burak Yılmaz da Henry gibi kanattan santrafora geçen ve farkını son birkaç yıldır iyiden iyiye hissettiren oyuncuların başında gelir Türkiye’de.Bu kadar golün altında elbette hocasının Şenol Güneş’in imzası vardır.
Moussa Sow striker tipi oyuncudur. Ceza sahası çevresi avlanma bölgesidir.Golü koklar.Koklama duyusunu yitirdiğinde tüm tabiatı çöker,avı üzerindeki iktidarını kaybeder.(Erkek aslan gibi. )Tüm gücünü bir kerede, gol için kullanır.Rakibiyle didişmek,omuzu vurmak,kalçadan şutu çıkarmak için hep en doğru zamanı bekler.(Kısa mesafede avlanan çıta gibi.)Tüm bu güçlü yanlarının netcesinde vahşi bir avcıya dönüşür.Goller atar,işi bitirir.
Ersun Yanal ise,Sow’un koku alma duyusunu kaybettiren,avcının avına karışan National Geo muhabiri gibi.Sol bölgeye hapsedilen,kaleden uzaklaştırılan,sprint beklenen bir oyuncu konumuna getiriliyor. Ne güzel demiş bir twitter kullancısı: Pes 2013’te Sow’u forvetten sol bölgeye çekince, profil değeri 80’den 60’a düşüyor.Konami’nin gördüğünü, Ersun Yanal göremiyor.
Keşke ilk paragraftaki Wenger,Şenol Güneş örneklemesinin arasına yazabilseydik Ersun Yanal’ı. Ancak sanırız O’nu; Ertuğrul Sağlam’ı forvetken savunmaya yerleştiren Toshack;Yusuf Şimşek’i sol bek oynatan Lorant gibilerle hatırlayacağız.
Yorum Gönder