İkinci devre bir başladı, pir başladı. Futbolla alakası olmayan herşey yine futbolun içine girdi. Birileri sanımca işi sağlama almaya başlıyor. O yüzden ikinci yarının başında işi sıkı başlattılar.
Fenerbahçe Kulübü'ne şike yaptınız, şike yaptınız diye, kendini yerden yere vuran kulüpler, kamuoyunun gözü önünde her türlü şikeyi yapıp sütten çıkmış ak kaşık misali davranıyor.
Örnek mi?
Sen sakat oyuncunu gidip anadoludaki bir takıma kiralık verip takımında yabancı oyuncu kontenjanı açıyormusun? Açıyorsun.
Sen liderle aranda kapanması zor olan bir farkı, ne hikmetse o haftaki maçta GS'lı oldugu malum hakemi o maça atanıp, bariz bir penaltıyı vermeyip, birde itiraz eden oyuncuların birisine kırmızı kart, digerine sarı kart verip cezalı duruma düşüyormu? Düşüyor.
Benim burnuma pis kokular geliyor. Yine futbolda masa oyunları başladı. Yine birileri bu kadar futbol severin gözü önünde olmadık oyunu yapmaya başladı.
Dünkü maçı ufak hakem hataları ile izah etmenin mümkünatı yok. Akla ve mantığa sızmaz çünkü.
Bu Fenerbahçe UEFA ile mi? Herkesçe malum bilinen odaklarla mı? Ayak oyunlarının içinde olan rakipleriyle mi? Hangisiyle hangi cephede savaşssın? Ama savaşıyor helal olsun!!!
Boşa Fenerbahçe Cumhuriyeti dememişler, boşa 'sonradan Fenerbahçeli olunmaz, Fenerbahçeli doğulur' dememişler. Fenerbahçe Kulübü yöneticisiyle, vefakar taraftarıyla, sporcusuyla, tek vucüt resmen bir kurtuluş savaşı veriyor birçok cephede.
Fenerbahçe'nin düşmesi demek, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmesi demek çünkü.
Fenerbahçe Kulübü'ne şike yaptınız, şike yaptınız diye, kendini yerden yere vuran kulüpler, kamuoyunun gözü önünde her türlü şikeyi yapıp sütten çıkmış ak kaşık misali davranıyor.
Örnek mi?
Sen o hafta maçın varken, rakip takımın oyuncusuna kulübüyle görüşmeden seni takımıma istiyorum deyip, oyuncunun aklını karıştırıp kulübüyle kavga etmesini sağlıyormusun? Yapıyorsun.
Sen sakat oyuncunu gidip anadoludaki bir takıma kiralık verip takımında yabancı oyuncu kontenjanı açıyormusun? Açıyorsun.
Sen liderle aranda kapanması zor olan bir farkı, ne hikmetse o haftaki maçta GS'lı oldugu malum hakemi o maça atanıp, bariz bir penaltıyı vermeyip, birde itiraz eden oyuncuların birisine kırmızı kart, digerine sarı kart verip cezalı duruma düşüyormu? Düşüyor.
Benim burnuma pis kokular geliyor. Yine futbolda masa oyunları başladı. Yine birileri bu kadar futbol severin gözü önünde olmadık oyunu yapmaya başladı.
Dünkü maçı ufak hakem hataları ile izah etmenin mümkünatı yok. Akla ve mantığa sızmaz çünkü.
Bu Fenerbahçenin bu sene şampiyon olması hiçkimsenin işine gelmiyor. Ne federasyonun, ne bilinen odakların, ne UEFA'nın, hiçkimsenin. Nedeni basit: Bin kere vursalar, bu Fenerbahçeyi yıkamıyorlar. Yine kalkıyor, yine dimdik ayakta duruyor.
Bu Fenerbahçe UEFA ile mi? Herkesçe malum bilinen odaklarla mı? Ayak oyunlarının içinde olan rakipleriyle mi? Hangisiyle hangi cephede savaşssın? Ama savaşıyor helal olsun!!!
Boşa Fenerbahçe Cumhuriyeti dememişler, boşa 'sonradan Fenerbahçeli olunmaz, Fenerbahçeli doğulur' dememişler. Fenerbahçe Kulübü yöneticisiyle, vefakar taraftarıyla, sporcusuyla, tek vucüt resmen bir kurtuluş savaşı veriyor birçok cephede.
Fenerbahçe'nin düşmesi demek, Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmesi demek çünkü.
Yorum Gönder
Toplam Yorum Sayısı 2
Yusuf Emre 12 yıl önce yorumlandı
Neden peki aziz yıldırımın cezalı olduğu halde soyunma odasına indiğini ve hakemlerin odasına girdiğini yazmıyorsunuz ?
Menderes Karaküçük 12 yıl önce yorumlandı
Helal olsun... Fenerbahçe'nin büyüklüğü daha iyi anlatılamazdı.