Galatasaray Eskişehirspor'u 3-0 gibi net bir skorla yenerek, haftayı üç puanla kapadı.

Geçen hafta Bursaspor'a altı gol atan kadrodan, cezalı olan Drogba, hastalanan Semih yoktu. Bu hafta kadroya, yeni transferlerden, Telles, Hajrovic, katılmış ve oyuna Umut, Emre, Veysel sonradan dahil olmuştur.

Hafta içi, Tokatspor ile yapılan kupa maçında oynayan futbolculardan, Hajrovic, Telles, Umut, Emre, Veysel, Eskişehir maçında ilk onsekize girmişlerdir.

Mancini takım içerisinde forma adaletini sağladığını sahaya çıkardığı kadroda göstermiştir. Bir Teknik Direktörün futbolcusunun saygısını kazanmasının tek yolu, adaletli forma dağıtmaktır. Üstüne üstlük bir sistem takımı kurup, takımın oynadığı futboldan hem futbolcular, hem de taraftarlar zevk alıyorsa, özlenen tablo gerçekleşmiş demektir.

Galatasaray, bu hafta oynadığı üç maçta 12 gol atmış ve hiç gol yememiştir. Devre arası transferlerin, hazırlık kampının ve takım rotasyonunun başarılı bir şekilde yönetildiği, ortaya çıkan tablodan bellidir.

Şimdi Galatasaray'ın bu hafta oynayacağı Antalyaspor deplasmanı herkes tarafından merak edilmektedir. Kafalardaki soru işareti, acaba aynı futbolu deplasmanda da oynayabilecekmidir. Eğer deplasmanda da, bu mücadele eden, önde basan, rakibe pozisyon vermeyen futbol tekrarlanırsa, işte o zaman ortadaki şüpheler kalkacaktır.

Maçın adamı şu futbolcudur diyemeyeceğim. Fakat Sabri'nin mücadelesini görünce, işte takımın ruhu bu çocuk, takımını ateşliyor diyebiliyoruz.

Burak Yılmaz; seni çok eleştirdim. Çünkü sık ofsayta düşüp, el kol hareketlerinle faul alan oyun tarzın Galatasaray'a zarar veriyordu. Bu maçta diğer maçlara nispeten daha dikkatli ve etkili oynadın. Biz senden bu potansiyelini sahaya sunmanı istiyoruz.

Umut Bulut, geçen sene Şubat ayından beri ligde gol atamıyordun. İkinci yarı oyuna girip gol atmana çok sevindim.

Galatasaray'da kadro genişledikçe, futbolcularda bir ateşlenme olmuş, gayet iyi olmuş. Çünkü Galatasaray maçlarını izlemek eziyet olurken, şimdi keşke maç bitmese diyoruz. 

Mancini geldiği günden beri, izlemekten sıkıldığımız ve sinirlendiğimiz Galatasaray'ın çehresini değiştirmiş ve Mancini (yani Teknik Direktör) takımı yaratmıştır.

Hafta içerisinde, bazı kalpleri ve beyinleri negatif olan yorumcular, abuk sabuk konuşmalarla şike var demeye getirdikleri transferleri, maalesef hazmedememişler.

Veysel Sarı; Eskişehirspor'da kadro dışı kalmış, Galatasaray transfer etmese, Eskişehirspor kadrosunda yer almayacak.Galatasaray'a transfer olunca kıyameti koparıyorlar. Vay efendim bu hafta maçı olan rakibinden futbolcu transfer edildi diye. Sen yorumcusun, daha futbolcunun kadro dışı olduğunun bile farkında değilsin. Amaçları Galatasaray'ı bir türlü sokamadıkları ve bulaşmadığı Şikeye  bulaştırabilmektir. Fakat, nafile konuştukca batıyorlar.

Beşiktaşın, kadro dışı kalmamış ve özellikle bu hafta oynayacağı rakibinin golcüsünü İstanbul'a getirip sözleşme yapmasını ve kulüp başkanı ile medyaya poz vermesine ne diyecekler, çok merak ediyorum.

Çağdışı kafalılar artık bunlara hazır olmalılar. Transferine altı ay kalan futbolcu, sözleşmesi bitiyorsa, istediği takımla görüşüp, ön mukavele yapabilir.

Fakat bir kulüp kendisinden futbolcu isteyen başka bir kulübe, falan futbolcunu, falan takıma vermezsen bu futbolcuyu sana veririm diyemez. Cevabını alır ve oturur. Kendisini tüm kulüplerin üzerinde gören diktatör ruhlu beyinler akıllanmamış ve hata yapmaya devam etmektedirler.

Bursaspor kulübü yönetimini, Fenerbahçeli Serdar Kesimal'ın transferinde, Aziz Yıldırm'a haddini bildirdiği için tebrik ediyorum.

TFF Başkanı, hafta içerisinde tüm kulüpler aralarında anlaşırsa yabancı futbolcu sınırlamasını değiştiririz diye demeç vermiştir. Yabancı sınırlaması, pahalı yabancı alamayan, yerli oyuncusunu değerinin üstünde fiyata üç büyüklere satan Anadolu takımlarının işine gelmektedir. Bu nedenle yabancı sınırlaması değişmez.