FLAŞ HABER

"Favori Başkaları Olabilir Ama..."

22 Temmuz 2013 Pazartesi 22:23

Beşiktaş'ın teknik direktörü Slaven Bilic, Siyah Beyazlı takımın Avusturya'da devam ettiği kampta Doğan Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu.

"Favori Başkaları Olabilir Ama..."
Beşiktaş'ın teknik direktörü Slaven Bilic, Siyah Beyazlı takımın Avusturya'da devam ettiği kampta Doğan Haber Ajansı'na açıklamalarda bulundu. İşte Bilic'in açıklamaları:

"Takımın gidişatı ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim. Oyuncuların çalışma azmi ve çalışma şeklinden memnunum. Belki oyuncular için son yıllarda pek alışık olmadıkları bir çalışma düzeni söz konusu olabilir. Onlar için yeni bazı yöntemler olabilir ama buna uyum sağlama ve tepki verme konusundaki durumları gerçekten memnun edici boyutta. Birbirimizi daha iyi tanıyıp, gün geçtikçe daha iyi uyum sağlıyoruz. Oyuncular fiziksel olarak daha iyi duruma geldiler. Takım olarak daha hazır durumdayız. Tüm bunları üst üste eklediğimizde geldiğimiz noktadan memnun olduğumu söyleyebilirim.

Ben Hırvatistan Milli takımını çalıştırmadan önce yine büyük bir takım kabul edilebilecek olan Hajduk Split'i çalıştırmıştım. Ardından Hırvatistan Milli takımı ve şimdi de Beşiktaş'ı çalıştırıyorum. Dolayısıyla işin iki tarafını da gördüm. Aslında iş aynı iş ama kulüp takımını çalıştırmanın ve milli takım çalıştırmanın artıları ve eksileri var. Kulüp takımında her gün aktif halde oyuncularla birlikte çalışıyorsunuz. Ayrıca her hangi bir pozisyonda bir oyuncu ile ilgili sorun yaşadığınızda transfer yapma imkanınız var. Bu olumlu bir durum. Milli takım çalıştırdığınızda da ve ayrıca Hırvatistan gibi büyük bir takımı çalıştırıyorsanız görevinizin size getirdiği önemli bir statü var. Çok değerli ve çok önemli oyuncularla çalışıyorsunuz. Zihinsel olarak hazırlık yapmak için çok geniş bir zamanınız oluyor. Bunlarda milli takım için olumlu durumlar. Benim için şu an kulüp takımları önem arz ediyor. Çünkü Beşiktaş'tayım ve bir kulüp takımı çalıştırıyorum. Bu durumun olumlu taraflarını kullanarak durumu avantaja çevirmeye çalışıyorum. 

Geçen sezon takım ofansif olarak çok büyük bir coşku ile oynamış ve nerdeyse inanılmaz, olağanüstü olarak değerlendirebilecek sayıda gol atmış. Ancak savunma kısmında çok ciddi sayıda gol yenmiş. Takım önemli açıklar vermiş. Bu tabi ciddi sorunlarda biri. Geldiğim günden bu yana bu konunun üzerinde çalışıyorum ve bir denge kurmak için uğraşıyorum. Takımın hücum konusundaki agresifliğini coşkusunu ve isteğini koruyarak işin savunma yönünü de güçlendirmeye çalışıyorum. Burada anahtar meselelerden biri oyunun geçiş anlarını çok iyi oynamanız gerekiyor. Topu rakibe kaptırdıktan sonra savunmaya geçişi iyi yaparsak takım dengesi üzerinde çok ciddi bir avantaj yakalamış oluruz. Ancak Real Madrid gibi Dünya çapında bir takımsanız oyunun her hangi bir yönünü tercih etmeniz gerekmez. Çünkü elinizdeki oyuncu grubu oyunun her yönünü kusursuza yakın oynayabilir. Bunu yapabilecek olan sınırlı sayıda takım vardır ve kabul edelim ki biz bunlardan biri değiliz. Biz bir oyun dengesi tutturmak zorundayız. Ben bu konuda iyimserim çünkü Hırvatistan Milli takımın benzer bir çalışmalardan olumlu sonuçlar aldım. Burada da oyuncuları antrenmanda yönlendirerek yavaş yavaş bir gelişim sağlıyoruz. Gerekirse yeni oyuncuların katılımı ile de bu dengeyi istediğimiz düzeye çekebiliriz. 

Daha önceleri teknik direktörlük yapmak için en alt yaş guruplarından başlayarak ilerlemeniz gerekiyordu. Teknik direktörlüğe başlama yaşı 50-55 civarındaydı. Artık bu trend değişti. Antrenörlük diplomasına sahipseniz ve gerekli eğitimi aldıysanız kariyerinizi bitirdikten hemen sonra antrenörlük yapabiliyorsunuz. Bu İngiltere'de, İtalya'da, Almanya'da ve hatta Türkiye'de sanırım artık böyle. Aslında ben hiçbir zaman teknik direktörlük yapmak istemiyordum. Benim teknik direktörlüğe başlamam şans ve tesadüf eseri oldu diyebilirim. Hajduk Split'in finansal olarak zor günler yaşadığı bir dönemden ben, Alen Boksic, Stimac ve Asanovic kulübe parasal olarak destek olduk. Yardım dolayısıyla da kulübün yönetiminin bir parçası olmuştuk. Daha sonra kulüp teknik direktörün işine son verdi ve bana teknik adamlık rolünü üstlenmek düştü. Vefa duygusuyla o iş bana düşmüştü. Daha sonra da kariyerim başladı ve teknik adamlık yoluna girmiş oldum. Transferle ilgili meseleleri ben ve kulübün yetkilileri birlikte halledeceğiz. Daha sonra size haber vereceğiz. Bu durumu bugünde söyleyebilirim. Ayrıca Beşiktaş'ı takip eden herkesin söyleyeceği bir şey var ki bazı pozisyonlarda iyi ve güçlü durumdayız. Bazı pozisyonlarda iyiyiz ama daha güçlü olabiliriz. Takip ettiğimiz bazı oyuncular var. Dileğimiz önümüzdeki birkaç günde veya birkaç hafta da bunları sonuçlandırmak."

Yorum Gönder