Galatasaray deplasmanda, Gaziantepspor ile 0-0 berabere kaldı.

-Lider Fenerbahçe ile arasında 8 puan fark olan Galatasaraylı futbolcular, Lig'in ikinci yarısında bu puan farkını kapatacaklarını söylemişlerdi.

-Gaziantep'te, başta Selçuk olmak üzere, Drogba, Sneijder, Ebue, Umut Bulut, Hakan Balta, Sabri sanki lig bitmiş, şampiyon olmuşlar gibi oynadılar.

- Galatasaray'ı oynatacak olan, Selçuk ve Sneijder, ne oyunu kurabildiler, ne de gol paslarını arkadaşlarına verebildiler.

- Drogba, Burak Yılmaz gibi her beceriksizliğinde, mimikleri ile izleyenleri çıldırttı. Ne ileride top tutabildi, ne de boy avantajının olduğu rakip stoperlerden hava topu alabildi.

-Umut Bulut, topu kullanma, rakip defansın dengesini bozma ve ikiye birlerde özellikle Sneijder ile pas alışverişlerinde saç baş yoldurdu.

-Ebue, rakibinin göbeğini delip gidecekmiş gibi, topu hep rakibine çarptırdı,kaptırdığı her top ile rakip, Galatasaray'ın kalesinde zor anlar yaşattırdı. Özellikle Galatasaray'lıların bile artık yeter dediği, her pozisyonda yerde kıvranıp yatması ve sonra da bir şey yokmuş gibi koşması, kendisini antipatik yaptığı gibi, takımının gol atağının kesilmesine neden oluyor.

-Sabri, Alex Telles'e imza attırılamayınca mecburen sol tarafta oynatıldı. Kendisine 15 metrekarelik yer seçti ve maç boyunca o bölgede gezindi durdu.

-Hakan Balta, jübilesini yapacak futbolcu gibiydi, insan ziyanlığı, zavallı bir halde dolaştı durdu.

-Melo ve Semih şahane oynadılar. Alınan bir puana, katkıları yüzde yüzdü.

-Gaziantepspor, Galatasaray karşısında girdiği net gol posizyonlarını değerlendirebilseydi, maçı en az 3-0 kazanabilirdi.

-Saha şartları kaygan ve yağmur yağmaya devam ediyor, özellikle Gaziantep'in sahasının drenajının bozukluğu daha önceki haftalardaki yağışlı havalardan belli. Buna rağmen krampon seçiminde hassasiyet gösteren yok. Özellikle teknik oyuncular istedikleri pasları veremediler ve şut atamadılar. 

-Yabancı kısııtlaması belliyken, devre arası transferinde takımın en büyük eksiğini Alex Telles transferi ile tamamlama doğrusunu yaparken, kontenjan boşaltmadan yapılan transfer nedeniyle avantajlı duruma geçen Riera, Dany, Ambramat yönetimi zorlayarak Galatasaray'ın kendi içindeki problemleri olmaktadırlar. Bu konudaki yönetim beceriksizliği, saha sonuçlarına olumsuz yansımaktadır.

-Galatasaray'a transfer olan genç futbolcular ilk günlerde verdikleri demeçlerde, Galatasaray'da oynamaya çok istekli olduklarını ve formayı kapacaklarını beyan etmektedirler. Bu düşüncelerine saygı duyup, hatta keyiflenen taraftarlarımız var. Fakat formayı giyince, bir anda başarılı olmak için çok şey yapmaya çalışan genç futbolcular, aşırı istekten, normal yeteneklerini de sahaya yansıtamamaktadırlar. Bu futbolcu kardeşlerimizin psikolojik desteğe ihtiyaçları var. İşte Ambramat; kendinden maddi fedakarlık yaptı, Galatasaray formasını giydi, fakat çok şey yapma isteği nedeniyle gerçek futbolunu gösteremedi. Aynı tehlikeyi, yeni transfer Salih'te de gözlemledim. 

-Engin Baytar, bu hafta Gençlerbirliği takımına attığı gol'den sonra kaldırdığı formasının altında,Bruma ve Aydın'a geçmiş olsun dileklerini gösterdi. Takımdan ayrılmasına rağmen arkadaşlarını unutmaması, bir zamanlar medyada çıkan Galatasaray'da futbolcular arasında arkadaşlık bağları kötü, yalanlarının tekzibi gibiydi.

-Galatasaray'ın, Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne önümüzdeki yıl tekrar katılabilmesi için bu sene Lig'i en kötü ikinci bitirmesi gerekmektedir. Fakat bu oyun ve bu formsuzlukla lig ikinciliği bile tehlike altında.

-Bu hafta deplasmanda alınan bir puan lig ikinciliği hedefi için iyi ama, gol atamayan Galatasaray, kendi sahasında galibiyet alabilecek mi? Taraftarlar, şimdiden bunu düşünmeye başladı.

-Şampiyonluktaki en büyük rakibi Fenerbahçe'nin puan kaybını bekleyecek olan Galatasaray, rakibinden önce oynadığı maçtan bir puan aldı ve Fenerbahçe'yi rahatlattı.