Galatasaray, sahasında Gençlerbirliğin'i 3-2 mağlup etti. Lig ikinciliği Avantajını devam ettirdi.
-İki senedir Galatasaray'ın tribünlerini, bu kadar boş görmemiştik. Kombinelere Passolig kartları gerekmemesine rağmen, haftalardır kötü futbol oynayan Galatasaray'a, taraftarları bizden PASSO diyerek mesaj verdiler.
-Geçen haftaki yazımda, biraz iyi bir takım Galatasarayı farklı yenebilir diye yazmıştım.İlk yarının hemen başında maç 2-0 Gençlerbirliği lehine gelince, herkes şok geçirdi.
-Rakibe basan yok, ileride topu tutan santraforun yok, kademeye giren defans bloğun yok, ruh yok, istek yok,isyan yok, tabiki de ilk yarıda gol pozisyonun dahi yok.
-Lig ikinciliğinin Şampiyonluk kadar önemli olduğunu beş yaşındaki çocuklar bile biliyor, ama Galatasaraylı futbolcular idrak edememişler.
-Herkes topu birisi kapsın bana atsın ben oynayayım havasında, ama ayaklarına gelen topu da hemen rakiplerine veriyorlar.Yani güçleri ve motivasyonları bitmiş, kafalarında lig de bitmiş.
-Bu takım ile seneye yola devam etmek intihar olur.Çünkü, Burak Yılmaz, ileride top tutamıyor, adam geçemiyor, ofsayta düşerek gol olabilecek atakları önlüyor, ellerini ve vucudunu kullanmayı bilmediğinden hep faul yapıyor.
-Selçuk, duygusal bir çöküntü içerisinde, sanki futbolu unutmuş, yeni başlamış amatörler gibi.
-Semih, en centilmen futbolcu olduktan sonra dağıldı, kendisini futbol'a veremiyor.
-Melo, Brezilya Milli Takımına ağzı ile kuş tusa bile alınamayacağını anlayınca, kafasında futbol'u bitirmiş. Rakipler ve hakemlerle oynuyor.
-Sneijder, Telles ve Muslera'ya yazık oluyor.Futbol kaliteli oyuncular ile oynanınca senin kaliten de ortaya çıkar, yoksa mundar olursunuz.
-Mancini, adeta kendini kovdurmak ister gibi, yabancı kısıtlamasına en çok itiraz eden kulübün hocası olarak, sahaya 5 , bazen de 4 yabancı futbolcu ile çıkarak, kulübünü tekzip ediyor. her maç sahaya en kötü onbiri çıkararak taraftarlarını çıldırtıyor.
-MANCİNİ; İlk yarıda sahaya sürdüğü kadronun ne kadar yanlış tercih olduğunu görünce, ikinci yarıda yaptığı değişikliklerle maçı kurtardı. İkinci yarıdaki Galatasaray'ı izlemek istiyoruz.Futbolcular İSYAN Edince galibiyet'in nasıl geldiğini, anlamışlardır umarım.
-Yeni transferlerin gençleştirme adına yapıldığı söylenmişti.Fakat bu gençlerin takıma girmeleri için, sahada ki kadronun güçlü olması gerekmektedir.Yoksa onları kaybedersiniz.
-Dünyada takımlarını gençleştiren kulüpler, başarısız günlerde en büyük destekleri, kendi dolu tribünlerinden almışlardır.Türk taraftarları böyle bir sabrı gösterecek kadar olgun değiller.Bazen iki veya üç yıl sürecek başarısızlıklara ne tribünleriniz ne de ekonominiz müsayit değil.Bu nedenle eldeki gençleri gelişebilecekleri kulüplere kiralayarak,gelişmelerine katkıda bulunmak gerekir.
-Bu tabloda, Mali açıdan sıkıntıda olan Galatasaray, transfere futbolcu satarak kaynak yaratıp, başarıya daha aç, kalitesi olan futbolcuları transfer etmelidir. Tribünde oturacak yabancı futbolcuların hepsini gönderip, kadroda 6 kaliteli yabancı futbolcu yer almalıdır.
-Yönetime, futboldan anlayan, TFF'ye karşı haklarımızı savunabilecek iş bilen yöneticiler alınmalıdır. Fenerbahçe stadında Şampiyonluk kupasını, Abdurrahim Albayrak'ın Başbakana telefon etmesiyle alındığını hatırlatırım.
-ARDA TURAN; Galatasaray'da kalsaydı, şimdiki başarılarını yakalayamayacaktı.Başarıları ile gözlerimizi yaşartan ARDA TURAN'ı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Medya ve Hakemler Yıldız adaylarını adeta söndürmek için yarışıyorlar. Bu tehlikeden kıl payı sıyrılan Arda Turan'ın, yurt dışına transfer olarak, ne kadar doğru karar verdiği ortaya çıktı.
-Türk futbol'unda maalesef süreklilik olmadığından, planlama da yapılamıyor.Güncel başarıları yakalama peşinde olan yöneticiler,günü kurtarayım derken, hem kulüplerini, hem de Türk Futbol'unu batırıyorlar.
-İki senedir başarılı olmuş takımı, sezon başında teknik Direktör takımı olarak planlayamayan Fatih Terim başta olmak üzere, futbol takımından sorumlu diğer bütün Miladını doldurmuş yöneticiler de, bu başarısızlıkta payı olan ELEMANLAR'dır. Sadece futbol takımını değiştirmek yetmez, Yönetime de takviye mutlaka şart.
-İki senedir Galatasaray'ın tribünlerini, bu kadar boş görmemiştik. Kombinelere Passolig kartları gerekmemesine rağmen, haftalardır kötü futbol oynayan Galatasaray'a, taraftarları bizden PASSO diyerek mesaj verdiler.
-Geçen haftaki yazımda, biraz iyi bir takım Galatasarayı farklı yenebilir diye yazmıştım.İlk yarının hemen başında maç 2-0 Gençlerbirliği lehine gelince, herkes şok geçirdi.
-Rakibe basan yok, ileride topu tutan santraforun yok, kademeye giren defans bloğun yok, ruh yok, istek yok,isyan yok, tabiki de ilk yarıda gol pozisyonun dahi yok.
-Lig ikinciliğinin Şampiyonluk kadar önemli olduğunu beş yaşındaki çocuklar bile biliyor, ama Galatasaraylı futbolcular idrak edememişler.
-Herkes topu birisi kapsın bana atsın ben oynayayım havasında, ama ayaklarına gelen topu da hemen rakiplerine veriyorlar.Yani güçleri ve motivasyonları bitmiş, kafalarında lig de bitmiş.
-Bu takım ile seneye yola devam etmek intihar olur.Çünkü, Burak Yılmaz, ileride top tutamıyor, adam geçemiyor, ofsayta düşerek gol olabilecek atakları önlüyor, ellerini ve vucudunu kullanmayı bilmediğinden hep faul yapıyor.
-Selçuk, duygusal bir çöküntü içerisinde, sanki futbolu unutmuş, yeni başlamış amatörler gibi.
-Semih, en centilmen futbolcu olduktan sonra dağıldı, kendisini futbol'a veremiyor.
-Melo, Brezilya Milli Takımına ağzı ile kuş tusa bile alınamayacağını anlayınca, kafasında futbol'u bitirmiş. Rakipler ve hakemlerle oynuyor.
-Sneijder, Telles ve Muslera'ya yazık oluyor.Futbol kaliteli oyuncular ile oynanınca senin kaliten de ortaya çıkar, yoksa mundar olursunuz.
-Mancini, adeta kendini kovdurmak ister gibi, yabancı kısıtlamasına en çok itiraz eden kulübün hocası olarak, sahaya 5 , bazen de 4 yabancı futbolcu ile çıkarak, kulübünü tekzip ediyor. her maç sahaya en kötü onbiri çıkararak taraftarlarını çıldırtıyor.
-MANCİNİ; İlk yarıda sahaya sürdüğü kadronun ne kadar yanlış tercih olduğunu görünce, ikinci yarıda yaptığı değişikliklerle maçı kurtardı. İkinci yarıdaki Galatasaray'ı izlemek istiyoruz.Futbolcular İSYAN Edince galibiyet'in nasıl geldiğini, anlamışlardır umarım.
-Yeni transferlerin gençleştirme adına yapıldığı söylenmişti.Fakat bu gençlerin takıma girmeleri için, sahada ki kadronun güçlü olması gerekmektedir.Yoksa onları kaybedersiniz.
-Dünyada takımlarını gençleştiren kulüpler, başarısız günlerde en büyük destekleri, kendi dolu tribünlerinden almışlardır.Türk taraftarları böyle bir sabrı gösterecek kadar olgun değiller.Bazen iki veya üç yıl sürecek başarısızlıklara ne tribünleriniz ne de ekonominiz müsayit değil.Bu nedenle eldeki gençleri gelişebilecekleri kulüplere kiralayarak,gelişmelerine katkıda bulunmak gerekir.
-Bu tabloda, Mali açıdan sıkıntıda olan Galatasaray, transfere futbolcu satarak kaynak yaratıp, başarıya daha aç, kalitesi olan futbolcuları transfer etmelidir. Tribünde oturacak yabancı futbolcuların hepsini gönderip, kadroda 6 kaliteli yabancı futbolcu yer almalıdır.
-Yönetime, futboldan anlayan, TFF'ye karşı haklarımızı savunabilecek iş bilen yöneticiler alınmalıdır. Fenerbahçe stadında Şampiyonluk kupasını, Abdurrahim Albayrak'ın Başbakana telefon etmesiyle alındığını hatırlatırım.
-ARDA TURAN; Galatasaray'da kalsaydı, şimdiki başarılarını yakalayamayacaktı.Başarıları ile gözlerimizi yaşartan ARDA TURAN'ı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Medya ve Hakemler Yıldız adaylarını adeta söndürmek için yarışıyorlar. Bu tehlikeden kıl payı sıyrılan Arda Turan'ın, yurt dışına transfer olarak, ne kadar doğru karar verdiği ortaya çıktı.
-Türk futbol'unda maalesef süreklilik olmadığından, planlama da yapılamıyor.Güncel başarıları yakalama peşinde olan yöneticiler,günü kurtarayım derken, hem kulüplerini, hem de Türk Futbol'unu batırıyorlar.
-İki senedir başarılı olmuş takımı, sezon başında teknik Direktör takımı olarak planlayamayan Fatih Terim başta olmak üzere, futbol takımından sorumlu diğer bütün Miladını doldurmuş yöneticiler de, bu başarısızlıkta payı olan ELEMANLAR'dır. Sadece futbol takımını değiştirmek yetmez, Yönetime de takviye mutlaka şart.
Yorum Gönder