Basın toplantısı öncesi Aziz Yıldırım'ın oturacağı masadaki kartta "Futbol A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı" yazması dikkat çekti. Ancak kart, Aziz Yıldırım basın toplantısına başlamadan önce kart kaldırıldı.

Ancak Yıldırım da basın toplantısı sırasında gülerek "Ben burada Fenerbahçe Futbol A.Ş Başkanı olarak bulunuyorum" dedi.

Fenerbahçe Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım açıklamasın da ''Aziz Yıldırım’ın tek düşüncesi Fenerbahçe’dir. Aziz Yıldırım teslim olmayacaktır. Fenerbahçe zor günle geçirmektedir. Bu  zor günlerden kurtulmanın yolu Fenerbahçe’yi ele geçirme operasyonu başlatan bertaraf etmekten geçer ''dedi

Yıldırım;3 Temmuz'dan beri ne tutuklu olduğumda ne de hapise atıldığımda konuştum, ne de karalamalara cevap verdim. Tek düşüncem Fenerbae'ye zarar vermemek adına. Ama Fenerbahçe'yi kullandığım gibi gösterilmek istendi. Aziz Yıldırım'la hesaplaşmaların Fenerbahçe üzerinden yapılmasına izin vermedim vermeyeceğim. Ekonomik olarak Avrupa'nın sayılı kulüplerinden bir olduk. Aziz Yıldırım'ın tek düşüncesi Fenerbahçe'dir. Aziz Yıldırım ne teslim olur ne de teslim eder. Teslim olmadık, olmayacağız. Bizi bölmeye çalışanlardan kurtulmak bir araya gelmekten geçer. Fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonunu başarılı olmayacak. Fenerbahçe'nin kellesini isteyenlerin hevesi kursaklarında kalacaktır. Gün birlik beraberlik günüdür. El birliğiyle Fenerbahçe'yi aydınlığa çıkaracağız. Fenerbahçe'yi bölmeye çalışanlara, taraftar üzerinde oyunlar oynayarak bölmeye çalışanlara, başkan olma düşüncesiyle bunu yapanlara son çağrımdır. Bütün ihraç edilenler, disiplin kurulunda olanların af edilmesi için teklif getireceğim yönetim kurulu ile. O zaman gelin aday olun. Fenerbahçe için mücadelenizi devam ettirin ama mahkeme kapılarında değil. Bu yapılanlar Fenerbahçe'ye zarar veriyor. Bunları yapacağız gelin kongreye katılın, yoksa sonsuza kadar susun. Fenerbahçe için çok şey yaptım. Fenerbahçe için çok şey yaptım, hatalarım da olmuştur. Bu zamana kadar sadece Fenerbahçe sevgisiyle yetindim ama Fenerbahçe'yi siyasete hiçbir zaman bulaştırmadım, şahsi çıkarlarım için yönlendirmedim. Taraftarımı dolandırmaya hiç kalkışmadım. Fenerbahçe Türkiye Cumhuriyeti'dir, Kuvayi Milliye'dir dedim. Yine aynı şeyleri söylüyorum.
Hapis yattım belki daha da yatacağım ama ölene kadar mücadeleye devam edeceğimi bilinmesini isterim. Ama Fenerbahçe'yi teslim etmeyeceğiz."

"2011'de yapılan dava ve bu dava sürecinde yaşadıklarımız ve diğer kulüplerle ilgili de söyleyeceklerim var. Bizim dinleme kararımızdan sonra, buna uygun bir kanun taslağı hazırlandı ve özel mahkemelerde yargılandık. Diğer suçlu olanlar kaos olacak diye bu sürece dahil edilmediler. Bu konuda sustuk, belki yanlış yaptık. Kardeş kanı dökülmesin diye bunu yaptık. Biz suçlanıyoruz, aynı şekilde Trabzonspor Başkanı ve yöneticiler için de cezalandırılması için istekte bulunuldu. Bunları kimse söylemiyor. Trabzonspor tarihinde Mehmet Ali Yılmaz'ı ayrı tutuyorum, diğer başkanlar kadar destek olmuşumdur Trabzonspor'a. Havuzda 4 büyük kulüp olarak yanımıza aldık. 2 yıldır Trabzonspor bir kin gütme üzerine kurulmuş politikayla kendi davasını bile iyi anlatamamıştır. Davanın içindedir ayrılma sebebi de bize karşı yapılan operasyonun onları da kapsamaması içindir. Şimdi yeni başkan geldi kendisi de bu süreci geçmişteki şekilde agresif yürütebileceğini düşünerek hareket ediyor. Geçen İstanbul'da yapılan Kulüpler birliği toplantısı oldu. Bizden Talat bey katıldı. Trabzonspor başkanı agresif.. Ahlak, etik, delikanlılık hepsini söylüyor. Güzel şeyler bunlar, arkasını doldurursanız. O toplantıda Sivas Başkanı Mecnun Otyakmaz kendisine ne sordu ne anlattı. Bunu açıklasınlar. Açıklamazlarsa ben açıklayacağım. Trabzonspor'u böylece kapatmış olalım."

"UEFA müfettişi geldi, savunmayı yaptık. Şunu söyledim, biz batıda demokrasi olduğunu biliyorduk, buna inananlar olarak geldik savunma yapmaya. Ama müfettişin raporunda olmadığını, bundan rahatsızlık duyduğumuzu söyledim. 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına dayanıyor müfettişin yazdıkları. Özel Mahkeme delileri de geçerlidir diyorlar. ‘Özel Mahkemler kalksın diye Avrupa’dan bağırıyorsunuz, biz de buradan bağırıyoruz ama onlarla bizi suçluyorsunuz’ dedik.

“Kulüpler ve Şahıslar bu kararla ayrılmıştır. Başbakanımız da ayrılsın demişti. 58. Madde’de Federasyonla konuşarak karşı çıkılmıştı. Sonra ben bir açıklama yapmıştım ve Federasyon seçime gitti. Şahıslar ve kurumların ayrılamayacağını biz söylerken, UEFA da bunu söylerken, şimdi UEFA ayrıldığını açıklamıştır. Anlamı şudur; ‘sen suç işlemedin ama kulüp işledi’. 5 Mayıs’ta deklarasyon olarak verdiği taahatüte göre ceza veriyorlar. Ondan sonra Sivas ve Karabük maçı oynamışız zaten”.

“Şunu gördüm ki 3 Temmuz olayı UEFA’da da devam ediyor. Suçsuz olduğumuza inanmak istemiyorlar. !Benimle ilgili bir tape gösterin, ben suçlu olduğumu açıklayacağım’ dedim. Dosyayı da okuyamamışlar, zaten 15 bin sayfa nasıl okunur? Aybaşında yılbaşında değişmiş müfettiş, kendisinin eline birileri yazmış vermiş”.

“Yukarıdaki insanlara sorduruyoruz, ‘neden 1 yıl önce yöneticiler hapisteyken UEFA Ş.Ligi’ne gitmesine müsaade edildi Fenerbahçe’nin, Yargıtay kararı da belli bir zamanda sonuçlanacak neden beklemediniz’ diye. ‘Bizim üzerimizde baskı var’ diyorlar. ‘Bu baskı kimden’ diye sorduk. Bu baskıyı yapanları kısa zamanda bildireceklerini söylediler. Bu baskıların Türkiye’de olan bazı kulüpler ve uzantılarınca yapıldığını biliyoruz. Ama öyle şeyler var ki 8-10 grubun lobicilik yaptığı söyleniyor. UEFA’dan randevu aldılar, evrak gönderdik bir yığın. Bu belgeleri kendimiz götürdük takdim ettik”.

“TFF’ye biz sadece aldığınız kararların arkasında durun yeter dedik biz. 3 Temmuz olayı bizim kulübe ve şahsıma yapıldığı için bu süreç hep devam etti. Etik Kurulu 1. Raporu’nda, hiçbir düşünce alınmadan hepimiz suçlandık. Oturduk hapishanede sonra anlattık, hep rapordan bahsediyorlar. Emenike olayında da paradan bahsediliyor, nerede bu çanta? 3 Temmuz olayında Mustafa Çevik kendisi suç duyurusu yapıyor, ‘Trabzonsor Karabük’te teşvik verdi’ diye. Mahkemede bunu sordular mı? ”.

“Etik Kurulu sonra geldi, savunma yaptık ve karar verdiler, karar verirken Disiplin Kurulu yanlış karar verdi. Sportif ceza varken başka ceza verdiler. Oylama yapıldı 6’ya 1 Şekip Bey lehine karar geldi, dışarıdan bilgi gelince karar 6’ya 1 karşı olarak çıkıyor. Sonra da yargılanıyor ve suçlu gibi mahkeme sonucu bekliyor. Bu insanlarda vicdan yok mu? Bu kararı alırken TFF seni seviyorum - sevmiyorum diye alır mı? Bu karar, kurallara göre alınır”.

“Böyle şike olmaz, bu şike davası değil. Orada da söyledim burada da söylüyorum. Bu bir operasyondur. Türkiye gerçeğidir. Paralar gitti diye hepiniz yazdınız? Buca maçı ne oldu? Orada sadece Fenerbahçe yargılanmıyor, Türk sporu yargılanıyor. Bu da devam ediyor. Tüm baskılar, Türk sporu içindekilerce yapılıyor”.

“Tahkim ve Disiplin Kurulu’nda çok iyi savunma yapılmıştır. Bizlerin ayrılması bile büyük bir olaydır. Biz orada; sizler suçsuzsunuz noktasına getirdik ama yalan beyan var diye cezalandırıldık, o noktaya geldi. Tahkim’de çok iyi savunma yapacağız. 1 uçak dolusu insanla şahitleri dinletip, bu davanın Fenerbahçe aleyhine olmasını sağlayacağız”.